Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/799 E. 2012/6931 K. 09.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/799
KARAR NO : 2012/6931
KARAR TARİHİ : 09.07.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

… ve müşterekleri ile Hazine, Çörekdere Köyü Tüzel Kişiliği fer’i müdahiller … ve … aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Sarız Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 11.07.2011 gün ve 156/74 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR
Davacılar, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak tapuda miras bırakanları babaları adına kayıtlı dava dışı 156 ada 5 ve 7 sayılı parseller arasında kalan ve kadastro çalışmaları sırasında paftasında gösterilmek suretiyle yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın, miras bırakanları Durdu Duman olmadığı taktirde mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği temsilcilerine dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun biçimde tebliğ edilmesine karşın, yargılama oturumlarına katılmamış ve davaya cevap vermemişlerdir.
Fer’i müdahil Ali ve … vekilleri, uyuşmazlık konusu taşınmazın yol niteliğinde olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 08.07.2011 tarihli raporunda A harfi ile gösterilen 384.96 m2’lik yol olarak tescil gören alanın iptali ile 156 ada 7 sayılı parsele davacıların miras bırakanı Durdu Duman adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere ve kural olarak; kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan bir yer için tespit öncesi zilyetlik hukuksal nedenine dayanılması halinde tespit dışı bırakılma tarihinden, davanın açıldığı tarihe kadar makul sürenin kaçırılmaması gerekir. Tespit sonrası imar-ihya ve zilyetlik nedenlerine dayalı tescil isteklerinde ise, tespit dışı bırakıldığı tarihten davanın açıldığı tarihe kadar, öncelikle imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren yirmi yıllık sürenin aralıksız-çekişmesiz davacı yararına gerçekleşmesi zorunludur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacıların miras bırakanı Durdu Duman adına kayıtlı nizasız 156 ada 5 ve 7 sayılı parsellerin kadastro tespiti 29.03.2007 tarihinde yapılmıştır. Eldeki dava ise harcı alınarak 28.10.2010 tarihinde açılmıştır. Hukuk
Genel Kurulunun 27.02.2002 gün, 2002/8-141 Esas, 2002/132 Karar sayılı hükmünde de belirtildiği gibi, tespit dışı bırakma tarihi, bitişik ya da komşu parsellere ilişkin kadastro tutanağının düzenlendiği tarihtir. Somut olaya gelince, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 7/4. maddesine göre kadastro tutanağı düzenlenmeyen ve paftasında yol olarak gösterilen bu yerle ilgili olarak kadastroya tabi olması yolunda herhangi bir iddia vaki olmamış ve dava tarihi olan 28.10.2010 tarihine kadar geçen süre içerisinde hak arama yoluna başvurulmamıştır. Bu nedenle; davanın, makul sürede açılmadığı ve dava konusu taşınmazın paftasında yol boşluğu olarak gösterildiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıl geçmediği dikkate alınarak, reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Kabule göre de; dava TMK. nun 713/1. maddesine dayalı olarak açılan “tescil” davası olduğu halde, mahkemece ” tapu iptali ve tescil ” davası olarak nitelendirilmesi ve paftasında “yol” olarak belirlenen taşınmaz tapusuz yer olduğundan mahkemenin kararında yazılı olduğu üzere “yol olarak tescil gören alanın iptali” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Davada tüm mirasçılar davacı safında yer almamışlar ve bu nedenle davacı yan açısından taraf teşkili sağlanamamış ise de, bu husus sonuca etkili bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-2 bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolunun kapalı bulunduğuna, 09.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.