Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/7513 E. 2012/8990 K. 11.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7513
KARAR NO : 2012/8990
KARAR TARİHİ : 11.10.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ile Hazine, Akçatarla Köyü Tüzel Kişiliği ve Toki Başkanlığı aralarındaki dava hakkında Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.03.2011 gün ve 146/113 sayılı hükmün Dairenin 01.03.2012 tarih ve 4658/1394 sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmişti. Davalılardan TOKİ Başkanlığı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR

Davacı vekili, üç parça taşınmazın 1969 yılında yapılan kadastro çalışmalarında tespit harici bırakılmış ise de, bu taşınmazları imar-ihya edilerek tarım arazisi haline getirdiğini, bir kısmının 274 parsel numarası ile davalı TOKİ Başkanlığı adına tapuya tescil edildiğini açıklayarak, 274 parsel içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ile tapusuz kısımlarla birlikte adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini talep etmiş, diğer davalı köy tüzelkişiliği bir savunma getirmemiştir.
Mahkemece, 274 parsel içinde kalan kısım yönünden davanın reddine ve 18.11.2009 tarihli teknik bilirkişi raporunda A1 ile gösterilen 14.311 m2 ve B1 ile gösterilen 8.688 m2 yüzölçüme sahip yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hükmün kabulü ilişkin bölümüne davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz itirazında bulunulması üzerine, Dairece eksik araştırma sebebiyle bozma kararı verilmiştir.
Davalı TOKİ vekili tarafından mahkemenin kararı süresinde temyiz edilmemişse de, diğer davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazı üzerine hükmün bozulduğu, dosya ve bozma ilamının içeriğine göre davalı TOKİ’nin karar düzeltme isteminde hukuki yararı bulunduğu kanaatine varılarak tekrar yapılan incelemede, 01.03.2011 tarihli son oturuma ilişkin tutanakta “…davanın kısmen kabulüne…” cümlesinden sonraki paragrafta “…Davacının diğer yerlere ilişkin tescil talebinin reddine…” karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda bu hususun meskût geçilerek yer verilmediği, böylece kısa ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu görülmüştür.
Hemen belirtmek gerekir ki; HUMK. nun 388/2. (HMK.m.297) fıkrası hükmüne göre, “…hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların,mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde
gösterilmesi gereklidir..”
Gerekçeli kararın yazılması bakımından kısa karar esas olup, gerekçeli kararın kısa karara göre yazılması zorunludur. Anayasanın 141. maddesinin koymuş olduğu, duruşmaların aleniyeti kuralı ve HUMK. nun 382. (HMK. m.294) maddesi gereği kararların alenen tefhimi icap eder. Kısa kararla gerekçeli kararın ayrı nitelikte ve çelişik bulunması iş bu aleniyet kuralına aykırı düşer ve mahkemelere olan güveni sarsar.
Tebliğ edilen ilamın tefhim olunan kısa karara uygun bulunması aynı zamanda kamu düzeniyle ilgilidir. 10.04.1992 tarih, 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında belirtildiği gibi “kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedenidir. Yerel mahkeme, bozmadan sonra önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla hâkimin vicdani kanaatine göre karar verebilir” denilmiştir. Hüküm bu nedenle kanuna, tarihi ve numarası belirtilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararına aykırı olarak tesis edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı TOKİ vekilinin karar düzeltme istemi yerinde görüldüğünden kabulü ile Dairenin 01.03.2012 gün ve 2011/4658 E. – 2012/1394 K. sayılı bozma ilamına ilaveten davalı TOKİ yönünden de yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK. nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde 43,90 TL peşin harcın karar düzeltme isteyen davalı Toki Başkanlığına iadesine 11.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.