Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/7485 E. 2012/7479 K. 17.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7485
KARAR NO : 2012/7479
KARAR TARİHİ : 17.09.2012

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali

… ile … ve … aralarındaki tasarrufun iptali davasının reddine dair Eskişehir 3. Aile Mahkemesinden verilen 23.02.2012 gün ve 629/180 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, müvekkiliyle davalılardan …’ın resmi nikahlı evli iken Eskişehir 1. Aile Mahkemesine 04.04.2011 tarihinde 2011/246 Esasta kayıtlı boşanma davası açıldığını, davacının da karşı boşanma davası açtığını, davalı …’ın adına kayıtlı olan 26 SS 726 plakalı aracı muvazaalı olarak diğer davalı üzerine tescil ettirdiğini, mal rejiminin tasfiyesinin tehlikeye düştüğünden bahisle aracın satışına ilişkin tasarrufun iptali ile tescilin önceki malik … üzerine geçirilmesine ve üçüncü kişilere devrinin önlenmesine ilişkin tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin boşanma davasının açılmasıyla birlikte müşterek haneden oğlu … ile birlikte ayrıldığını, ayrı bir ev tuttuğunu, ev eşyalarını satın almak için aracını kız kardeşinin eşi olan diğer davalıya sattığını, bedelini aldığını, satış parasını ihtiyaçları için kullandığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tarafların halen resmi nikahlı evli oldukları, boşanma davasının derdest bulunduğu, boşanma davası devam ederken malların yönetimine ilişkin tedbir alma görevinin boşanma davasını gören mahkemeye ait olduğunu, tedbir dışında kalan ve aile konutu olmayan diğer mallar için kanunlarımızda tasarrufu kısıtlayacak herhangi bir hüküm bulunmadığı, TMK. nun 229. maddesine göre, üçüncü kişilere karşı ileri sürülme imkanının bulunduğu gerekçeleriyle davacının dava açmakta hukuki yararı olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Eldeki dava, harcı yatırılmak suretiyle 23.06.2011 tarihinde Aile Mahkemesine açılmıştır. Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasının derdest olduğu konusunda yanlar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla henüz taraflar resmi nikahlıdırlar.
Öte yandan, davacının eldeki davadaki açık ve net iddiası; davalı eş Hasan adına kayıtlı bulunan aracın muvazaalı olarak diğer davalıya temliki nedeniyle tasarrufun iptali ve önceki malikin adına tescili isteğine ilişkindir. İİK. nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca, davacının böyle bir davayı açmasında hukuki yararının bulunduğu tartışmasızdır. Ancak, eldeki davanın Aile Mahkemesine değil görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıp görülmesi gerekir. Görev kamu düzenine ilişkindir. Yargılamanın her aşamasında resen göz önünde tutulmalıdır.
Hal böyle olunca, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı olduğu gerekçeyle red kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 17.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.