Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/728 E. 2012/7798 K. 21.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/728
KARAR NO : 2012/7798
KARAR TARİHİ : 21.09.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil ve Elatmanın önlenmesi

… ve birleşen dosya davacısı … ile Hazine ve birleşen dosya davalısı … aralarındaki tescil ve elatmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Gerede Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02.06.2011 gün ve 262/239 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili ve birleşen dosya davacısı taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladıkları taşınmazın, 50 yıldan bu yana vekil edeninin zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu belirterek, müvekkili adına tapuya tescilini istemiştir.
Birleşen dosya davacısı, uyuşmazlık konusu taşınmazın yol olduğu halde davalının (asıl dava davacısı) nizalı yere müdahale ettiğini açıklayarak, elatmanın önlenmesine ve davalı tarafından yapılan müştemilatın kal’ine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, uyuşmazlık konusu taşınmazın tapulama çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilmek suretiyle tespit harici bırakıldığını, yollar kamu malı niteliğinde olduğundan zilyetlik yoluyla iktisabının mümkün olmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi, dava dilekçesi yöntemine uygun biçimde tebliğ edildiği halde, yargılama oturumlarına katılmamış ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, “davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne; teknik bilirkişinin 21.04.2011 tarihli krokisinde B harfi ile gösterilen 225,42 m2’lik yerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, m2 yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, 101,76 TL karar ve ilam harcı ile 569.80 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, asıl davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.” Asıl davanın esası ve yargılama giderlerine yönelik bölümü davalı Hazine vekili, birleşen davanın esası ise, birleşen dava davacısı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı lehine zilyetlik yoluyla kazanma koşulları gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin önceki hükmün; davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Dairenin 06.07.2005 tarih, 2005/4673-5132 sayılı ilamıyla özet olarak “…uyuşmazlık konusu taşınmazın hangi tarihte paftasında yol olarak bırakıldığının Kadastro Müdürlüğünden, bu yerin tapuda kayıtlı olup olmadığı konusunun Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, nizalı taşınmazın bitişiğinde bulunan parsellere ait kadastro tutanak ve ekleriyle kadastro sırasında bu parsellere varsa revizyon gören tapu veya vergi kayıtlarının getirtilerek uygulanması, taşınmazın niteliğinin kesin olarak belirlenerek aktif veya terk edilen yol olup olmadığının üzerinde durulması, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi kapsamında davacının belgesizden taşınmaz edinip edinmediği hususunun araştırılması, TMK.nun 713/4 ve 5. fıkraları gereğince gerekli ilanların yapılması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğu ….” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen Dairenin bozma ilamına uyulmuştur.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların nizalı taşınmazın tespit harici bırakıldığı tarihten öncesi ve sonrasında yol olarak kullanmadığını ve davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının oluştuğunu bildirmelerine, uzman ziraat bilirkişilerin raporlarında dava konusu taşınmaz üzerinde 25 ila 30 yaşlarında çeşitli meyva ağaçlarının bulunduğunu ve nizalı yerin bahçe ve avlu niteliğinde olduğunu açıklamalarına ve mahkemece uyulan bozma ilâmında belirtildiği üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre; birleşen dava davacısının tüm, asıl davada davalı Hazine vekilinin ise aşağıda belirtilen husus dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde bulunmamıştır.
Davalı Hazine vekilinin hükmün yargılama giderlerine yönelik bölümüne ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava TMK.nun 713/1. maddesi gereğince açılan tescil davası olup, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi durumunda bulunan davalı Köy Tüzel Kişiliği aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca kanuni hasım durumunda olduklarından, her türlü yargılama giderleriyle sorumlu tutulamazlar. Bu tür davalarda eksik harcın davacı taraftan alınmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilir. Davanın davacı yararına olumlu veya olumsuz sonuçlanmış olup olmaması açıklanan ilkeye ve sapma göstermeyen uygulamaya etkili bulunmamaktadır. Ayrıca, teknik bilirkişilerin hükme esas alınan 21.04.2011 tarihli raporunda davacının adına tescilini talep ettiği taşınmazın 358.87 m2 olduğu ve mahkemece, davanın anılan krokide B harfi ile gösterilen 225.42 m2’lik yer bakımından kabulüne, A harfi ile gösterilen bölüm bakımından ise reddine karar verildiğine göre; davada kendisini vekil ile temsil ettiren Hazine lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi de yerinde değildir. Ne var ki, HUMK.nun 438/7. maddesi (HMK. m.370/2) uyarınca bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasında “…a) 101.76TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına; b) Davacı tarafından yapılan 569.8.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile dosya davacısına ödenmesine, ” ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, bunun yerine;
“a) 101.76 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
b) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c)Davalı Hazine davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesap edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı Hazineye verilmesine ” ibarelerinin ilave edilmesine ve
yazılmasına, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüne, hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 83,36 TL’nin temyiz eden birleşen dosya davacısı …’ten alınmasına 21.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.