YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5915
KARAR NO : 2012/10401
KARAR TARİHİ : 13.11.2012
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
İİK.nun 58/1 maddesinde “alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı soyadı, vergi, kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yeri alacaklı yabancı memlekette oturuyorsa Türkiye’de göstereceği yerleşim yeri (yerleşim yeri göstermezse icra dairesinin bulunduğu yerin yerleşim yeri sayılayacağı” hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca takip talepnamesine ekli alacaklı vekili Avukat …’a verilen vekaletnamede alacaklının Türkiye’deki açık adresinin bulunduğuda görülmektedir. Takip dayanağı ilamda hükmolunan şey belirli olup alacaklı anılan ilamın tarih ve numarasını, ait olduğu mahkemeyi bildirerek açıkça çocuk teslimi yönünde ilamın icrasını istemiştir. Bu durumda borçlunun sair temyiz itirazları yerinde değildir. Mahkemenin takibe dayanak ilamın infazının kabil olmadığı yönündeki şikayetin icra mahkemesine yapılacak itirazlardan olmadığına ilişkin gerekçesi yerinde değil ise de, 15.05.2003 (Strazburg) tarihli “Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi” kapsamı ve adı geçen sözleşmenin Bakanlar Kurulunca 14.10.2011 tarihinde 2011/2365 Karar sayısı ile onaylandığının anlaşılması karşısında bu yöndeki şikayetin reddine dair İcra Mahkemesi kararıda sonucu itibarı ile doğru görülmüştür.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının reddi ile mahkeme kararının yukarıda yazılı gerekçelerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 13.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.