Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/5584 E. 2012/6682 K. 03.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5584
KARAR NO : 2012/6682
KARAR TARİHİ : 03.07.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kozan Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 20.04.2011 gün ve 1513/466 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, kadastro çalışmalarında belgesizden Hazine adına tespit ve tescil edilen dava konusu 103 ada 264 parsel sayılı taşınmazın kendisine annesi …in devir ve temlik ettiğini eklemeli zilyetliğin yirmi yılı aşkın zamandan beri kendisinde olduğunu ileri sürerek iptal ve tescil istemiştir.
Davalı … vekili, kadastro tespitinin doğru olduğunu, davacının 2008 yılında bu yer için haksız işgal tazminatı ödediğini harcın eksik gösterildiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu 103 ada 264 nolu parselin Hazine adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu parsele ilişkin kadastro tutanağı fotokopisi dosyadadır. Tarla niteliğiyle 3523.51 m2 olarak, senetsizden 4.5.2007 tarihinde Hazine adına tespit görmüş itirazsız olarak 14.07.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Çap kaydı dava tarihi itibarıyla Hazine üzerinedir. Keşif yapılmıştır. Dinlenen mahalli bilirkişi ve davacı tanıkları, dava konusu yerin önceden Durmuş Demir ile …’in babalarından kalan bir yer olduğu, babalarının ölümünden sonra kendi aralarında taksim ettikleri bu yerin …’e düştüğü Ayşe’nin davacının annesi olduğu ve davacının annesinin de bu yeri uzun yıllar önce davacıya verdiğini söylemişlerdir. Keşifte görevli kadastro teknikeri 15.11.2010 tarihli 1/1000 ölçekli kroki ve raporunu dosyaya sunmuştur. Raporun kapsamından “… fiili zeminde ise toprak yapısının kalker ana kayadan oluşan az taşlı, orta derin, killi kumlu bir yapıya sahip olduğu ve üzerinde yıllardır ziraat yapıldığı, şimdi ise 3-4 yaşlarında kiraz fidanlarının bulunduğu Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı …” biçiminde rapor verdiği görülmüştür. Ayrıca, komşu parsellere ilişkin kadastro tutanakları fotokopileri noksanın tamamlanması yoluyla getirtilmiştir. İncelemede; senetsizden şahıslar adına tespit ve tescil edildikleri belirlenmiştir. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık, kadastro çalışmalarında, Hazine adına tespit ve tescil edilen bu yerin zilyetliğinin önceden davacının miras bırakanlarında olup olmadığında toplanmaktadır. Ayrıca, keşifte görevlendirilen kadastro teknikerinin sıfat ve görevi yeterli olmadığı halde zirai bilirkişi gibi rapor düzenlenmesinden kaynaklanmaktadır.
Hal böyle olunca, özellikle keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve davacı tanıklarının; dava konusu yerin davacının atalarından kaldığı, zilyetliğin eklemeli olarak yirmi yılı aşkın süreden beri davacı ve miras bırakanlarında bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Öyle ise, böyle bir davada, dava konusu taşınmazın sınırlarında ve miktarında herhangi bir uyuşmazlık olmadığı için fen ehlinin keşifte görevlendirilmesine ve rapor alınmasına gerek yoktur. Kaldı ki, sıfat ve görevi yeterli olmadığı halde zirai bilirkişi yerine geçerek çekişmeli yerin zeminiyle (arzıyla) ilgili rapor düzenlemesi de doğru olmamıştır. Ancak verilen karar sonuç itibariyle doğrudur.
Açıklanan bu nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya sonucu itibariyle uygun olan kararın ONANMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına 03.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.