Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/5130 E. 2012/12016 K. 07.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5130
KARAR NO : 2012/12016
KARAR TARİHİ : 07.12.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

… ile Hazine, …, Devlet Demiryolları ve … aralarındaki tescil davasının reddine dair İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.01.2012 gün ve 121/20 … hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, dava konusu yerin kadastro tespit komisyonu kararıyla ve taşlık niteliğiyle tescil harici bırakıldığını, bu yeri önceki zilyedinden 26.04.1983 tarihli haricen düzenlenen senetle satın aldığını açıklayarak, komisyon kararıyla tescil harici bırakılan 302 ada 1 parsel numaralı yerin tespit dışı kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Hazine ile davalı … vekili, ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
Davaya dahil edilen … ve Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü vekilleri de ayrı ayrı davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz için 10.08.1977 tarihinde “taşlık ve kumluk” arazi niteliğiyle kadastro tutanağının düzenlendiği, bilahare bu yerin “taşlık” niteliğiyle tespit harici bırakıldığı, davacının ve satıcısının dava konusu yeri ekonomik amaca uygun olarak zilyetlikleri altında bulundurmadıkları, bu yerin uzun süre boş arazi niteliğinde kaldığı anlaşılmakla davanın reddine, davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden ayrı ayrı 960 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından dilekçesinde yazılı nedenlerle temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; 302 ada 1 nolu parsele ilişkin kadastro beyannamesi getirilmiştir. “Taşlık ve kumluk” niteliğiyle, 1193 m2 olarak, 20.10.1976 tarihinde tespiti yapılmış ise de, MK.nun 641 ve 912. maddeleri gereğince, nizalı taşınmazın tescile tabi olmayacak yerlerden olduğu komisyonca belirlenmekle 30.03.1977 tarihinde “taşlık” olarak tescil harici bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacının tutunduğu 26.04.1983 tarihli haricen düzenlenen senet fotokopisi dosya içerisindedir. Komşu taşınmazlara ilişkin kadastro tutanakları fotokopileri getirilmiştir. Ayrıca, Karayolları ve
Demiryollarından yakında geçen yollar nedeniyle kamulaştırma haritaları getirilmiş olup, yapılan uygulamada nizalı yerin kamulaştırma haritalarının kapsamında olmadığı görülmüştür. Belediye Fen İşleri Müdürlüğünden gelen yazıda çekişmeli yerin Devlet Demiryolu alanında gözüktüğü bildirilmiştir. Keşif yapılmıştır. Zirai bilirkişi, taşınmazın uzun zamandan beri boş durduğu, kısa bir süre önce toprak işlemesi yapıldığı, bu nedenle 4. sınıf arazi vasfında olduğu rapor edilmiştir. Dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıkları özetle; taşınmazın 1981 – 1982 yıllarında taşınmaz üzerinde birkaç tane bağ çubuğu bulunduğunu, 1990 yılında bir kez sürüldüğünü ve dava tarihine kadar ekilip sürüldüğünü görmediklerini açıklamışlardır. Fen bilirkişi, dava konusu yerin kamulaştırma haritalarının dışında kaldığını rapor etmiştir. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin kabulündedir.
Uyuşmazlık TMK. nun 713/1 ve 3402 … Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan iş bu davada, yasal hasım olan davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti verilip verilmeyeceğinde toplanmaktadır. Ancak, yapılan keşif, dosyada mevcut bilirkişi raporları ve keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık anlatımları dikkate alındığında, davacı vekilinin işin esasına ilişkin olan tüm temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün esasının ONANMASINA,
Ancak, davalılar yasal hasım olup, aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. 3/2. maddesi uyarınca, davalılar yararına tek bir vekalet ücreti taktir edilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere, davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi doğru olmamıştır.
Davacı vekilinin buna ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Yerel mahkeme kararının vekalet ücretine ilişkin bölümünün açıklanan nedenlerle 6100 … HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla ve HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 07.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.