Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/5113 E. 2012/7881 K. 24.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5113
KARAR NO : 2012/7881
KARAR TARİHİ : 24.09.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

… ile Hazine ve … aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen rerddine dair Kızıltepe Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.10.2010 gün ve 269/842 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili kadastro çalışmaları sırasında taşlık niteliğiyle tespit dışı bırakılan ve dava dilekçesinde mevki ile sınırlarını açıkladığı yaklaşık 100 dönümlük iki parça taşınmazın imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak vekiledeni adına tapuda kayıt ve tescilini istemiştir.
Davalı … vekili, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, Kaşıklı Köyü Tüzel Kişiliğine yönelttiği ve mahkeme tarafından fiili ve hukuki irtibat nedeniyle aynı yer Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2006/294 Esas- 2006/301 Esas sayılı dava dosyaları ile iki ayrı dava açmak suretiyle dava konusu edilen taşınmazların Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Kişiliğine dava dilekçesi yöntemine uygun bir biçimde tebliğ edilmiş yargılamanın son oturumunda takdiri mahkemeye bıraktığını açıklamıştır.
Mahkemece, Hazine tarafından açılan ve eldeki dava ile birleştirilen 2006/294 ve 2006/301 Esas sayılı Hazine tarafından açılan bu dosyalar bakımından davaların reddine, davacı …’in davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, teknik bilirkişi Vahit Hazar’ın 02.07.2010 tarihli raporuna ekli krokide B harfiyle işaretlenen 78434,28 m2 yer ile aynı bilirkişinin aynı tarihli raporuna ekli krokide A harfiyle gösterilen 16294 m2 yüzölçümlü yerin davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm; Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle toplam 95000 m2’lik yerin kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Mahkemece, Dairenin bozma ilamına uyulmasına karşın bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği saptanmıştır. Bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan bozma çerçevesinde gerekli araştırma ve incelemenin yapılması zorunludur. Çünkü, uyulan bozma ilamı ile taraf (Hazine) yararına usuli kazanılmış hak doğar. Bu nedenle bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi gerekmektedir. Jeodezi ve fotoğrametri mühendisi bilirkişi tarafından uygulandığı belirtilen 1984 tarihli hava fotoğrafı denetim bakımından dosya arasında bulunmamaktadır. Yargıtay ve öteden beri süreklilik kazanan Daire uygulaması uyarınca iki ayrı zamanda çekilen hava fotoğrafları ile imar ve ihyaya muhtaç bir yerin imar ve ihyasının yapılıp yapılmadığı incelemeye tabi tutulmaktadır. Bozma sonrası keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları da imar ve ihyanın açıklığa kavuşturulması bakımından yetersiz görülmektedir. Bozma ilamında gösterilen gerekçeler ve davacının doğum tarihi için belirtilen nedenler üzerinde mahkemece durulmamıştır. Taşınmazın niteliği konusunda hala duraksama söz konusudur. Kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya yolu ile taşınmaz edinilebilmesi için taşınmazların aralıksız, çekişmesiz, malik sıfatıyla, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar en az yirmi yıl süre ile tasarruf edilmiş bulunması zorunludur. TMK.nun 713. maddesine dayalı olarak açılan davalar kamu düzeni ağırlıklı davalar olup bir bakıma kendiliğinden araştırma ve inceleme yöntemine tabidir.
Bu nedenlerle davanın açıldığı 04.12.2006 tarihinden geriye doğru en az yirmi yıl öncesine ait (1976-1986 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğrafları ve topoğrafik haritaların bulundukları yerlerden getirtilerek dosyaya eklenmesi, daha önce götürülmeyen iki jeodezi ve fotoğrametri uzmanı mühendis ile teknik bilirkişiden kurulu heyet aracılığıyla yapılacak keşifte uygulanması, hava fotoğraflarının uzman bilirkişilerce stereoskopik alet ile üç boyutlu olarak incelemeye tabi tutulması, hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre tesciline karar verilen taşınmazların imar ve ihya edilip edilmedikleri, kültür arazisi haline getirilip getirilmedikleri veya hangi konumda bulundukları hususunda bilirkişi kurulundan tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor alınması, topoğrafik haritaya ait bilgilerin rapora aktarılmasının istenmesi, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar imar ve ihyanın kısım kısım yapıldığını açıkladıklarından, bu beyanlar üzerinde durulması, hangi bölümün hangi tarihler arasında imar ve ihyasının tamamlandığı hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, teknik bilirkişi tarafından krokiye aktarılmasının sağlanması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK.nun 261. maddesi gereğince yüzleştirilmek suretiyle aykırılığın giderilmesi, HMK.nun 290/2. maddesi gereğince birlikte keşfe götürülecek uzman bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğraflarının çektirilmesi, mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri gerekmektedir.
Öte yandan, daha önce götürülmeyen Ziraat Fakültesinin toprak bölümünde uzman üç akademisyen bilirkişi kurulu aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı incelenerek taşınmazların imar ve ihyasının hangi tarihte tamamlandığı konularında gerekçeli komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı rapor sunulmasının istenmesi, taşınmazlar ile çevresini gösterir kadastro paftalarının onaylı örneklerinin Kadastro Müdürlüğünden getirtilmesi, taşınmazlara komşu kadastro parsellerinin bulunması halinde bu parsellerle ait kadastro tutanak ve ekleri ile kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtlarının getirtilerek keşifte teknik, yerel bilirkişiler aracılığıyla zemine uygulanması, komşu kayıtların zemini ne gösterdikleri üzerinde durulması, bu konuda teknik bilirkişiden gerekçeli rapor alınması, davacının yaşı için bozma ilamında belirtilen gerekçeler ile sonradan ileri sürülen iddialar birlikte değerlendirilerek TMK.nun 2.maddesinin somut olayda uygulanıp uygulanmayacağının mahkemece değerlendirilmesi gerekir.
Bundan ayrı TMK.nun 713/1 ve 3. maddeleri gereğince açılan tescil davalarında Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasım durumunda olup her türlü yargılama giderleriyle sorumlu tutulamazlar. Bu tür davalarda tüm yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, eksik harcın davacı taraftan alınmasına, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilir. Mahkemece davalı tarafın yargılama gideri ile sorumlu tutulması bu bakımdan doğru bulunmamıştır.
Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 24.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.