Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/4772 E. 2012/11086 K. 23.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4772
KARAR NO : 2012/11086
KARAR TARİHİ : 23.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair …1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.10.2011 gün ve 967/746 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … kadastro mahkemesine verdiği dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında kendi tarlasına giden araba yolunun kadastroca Hazine adına tespit ve tescil edilen 20 nolu parsel içerisinde bırakılmak suretiyle tespitinin yapıldığını, aynı ada 21 nolu parselin kendisine ait olduğunu açıklayarak Hazine parseli içerisinde bırakılan araba yoluna ilişkin kısmın iptaliyle yolunun açılmasına, 30.05.2009 tarihinde yapılan keşifte ise, daha açık bir biçimde Hazine parseli ile birlikte tespit ve tescil edilen insan, araba ve araçların geçtiği yolun iptaliyle paftasında yol olarak bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, 147 ada 20 sayılı parselin Hazine adına bulunan tapu kaydının iptaliyle davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro öncesi mevcut bulunan kadim yolun Hazineye ait parsel içerisinde bırakılmak suretiyle tespit ve tescil edilmesi nedeniyle bu yol bakımından Hazinenin tapu kaydının iptaliyle paftasında yol olarak bırakılması isteğine ilişkindir.
Mahkemece, iptal ve adına tescil isteği olmadığı halde parselin tüm bakımından tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi HMK.nun 26. (HUMK. m. 74) maddesine aykırılık oluşturmaktadır. Hakim, istekle bağlı olup, ondan fazlasına ve başka bir şeye karar veremez. Bu nedenle mahkemenin kabul yönündeki görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı başlangıçta kadastro mahkemesinde dava açmış ve dilekçesinde insanların, hayvanların ve araçların gelip geçtiği yolun Hazine parseliyle birlikte tespit ve tescil edildiğini açıklayarak yol olan kısmın iptaliyle, paftasında yol olarak bırakılmasına karar verilmesini istemiş, yargılama süresince bu isteğini değiştirmemiş, herhangi bir ıslah isteği de söz konusu değildir. Davacının ileri sürdüğü iddiaya göre iptali istenen kısmın kadim yol olduğu ancak, Hazine parseli içerisinde bırakılmak suretiyle hakkında tutanak düzenlendiği ve askı ilan süresi içerisinde yöntemine uygun bir biçimde kadastro mahkemesinde tespit malikine karşı dava açtığı anlaşıldığına göre görevli mahkeme kadastro mahkemesidir. Ne var ki, Bingöl Kadastro Mahkemesinin 05.08.2009 tarihinde kesinleşen 17.06.2009 tarih ve 2009/35 Esas, 2009/333 Karar sayılı kararıyla, isteğin geçit hakkı niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bingöl Asliye Hukuk Mahkememsine gönderilmesine karar verilmiş, sözü edilen karar taraflarca temyiz edilmeden az önce açıklandığı gibi 05.08.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Davanın, Mülga HUMK.nun 193/3. fıkrasında öngörülen 10 günlük hak düşürücü süre içerisinde aktarıldığı belirlenmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26/son fıkrasında; “kadastro mahkemesinin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar” hükmüne yer vermiştir. Aynı Kanunun 27. maddesinde ise mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastroyla ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mallara ilişkin davalar hakkında bu taşınmaz mal için kadastro düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re’sen devrolunur, denilmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 11/1. fıkrasında ise; “…askı ilan süresi içinde itirazı olanların kadastro mahkemesinde dava açabilecekleri…” öngörülmüştür. Uyuşmazlık konusu 147 ada 20 sayılı parsel, 07.07.2006- 07.08.2006 tarihlerinde askıya çıkartılmış olup, eldeki dava ise 03.08.2006 tarihinde kadastro mahkemesinde açıldığına göre kadastro mahkemesinin görevli olduğu açıklanan kanun hükümleri gereğidir. Kadastro mahkemesinin bu yöndeki görevsizlik kararı yerinde değildir. Sözü edilen görevsizlik kararı temyiz edilmeden kesinleştiğinden sonraki mahkemeyi bağlayıcı nitelikte bulunmamaktadır.
Kabule göre de, 147 ada 20 sayılı parselin tapu kaydı getirtilmeden iptal ve tescile karar verilmesi de kanuna aykırıdır.
Uyuşmazlık özel mülkiyete konu yapılan kadim yol bakımından Hazinenin tapu kaydının iptaliyle yol olan kısmının paftasında yol olarak bırakılmasına (terkinine) ilişkin bulunduğuna göre kadastro mahkemesince bu yönde gerekli araştırma ve inceleme yapılarak bir hüküm kurulması gerekirken, işin geçit hakkına ilişkin bulunduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı açıklanan nedenlerle yerinde görülmemiştir. Bu aşamada parsele ait kadastro tutanağı kesinleşmiş ve tapu oluşmuş olsa dahi zuhulen kesinleştiğini ve tapunun oluştuğunun kabulü gerekir. (3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. ve buna bağlı davalı taşınmaz mal tutanaklarının kadastro mahkemesine devri hakkındaki Yönetmenliğin 7/e bendi hükmünün benzetme yoluyla somut olayda göz önünde tutulması gerekir)
Şu halde, Asliye Hukuk Mahkemesince görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu görüşüyle yukarıda açıklanan kanun hükümleri göz önünde bulundurularak dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bingöl Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek ve istek dışına çıkılarak hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 23.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.