Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/4287 E. 2012/5178 K. 04.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4287
KARAR NO : 2012/5178
KARAR TARİHİ : 04.06.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

… ile …aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Silivri 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 03.06.2010 gün ve 359/288 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen 230 ada 10 parselde kayıtlı C blok 4 kat 18 numaralı bağımsız bölüme vekil edeninin katkısı sebebiyle fazla hakkı saklı kalmak üzere taşınmazın ½ oranındaki bedelin karşılığı olan 10.000 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın bir yıllık zamanaşımı süresinin geçirilmesinden sonra açıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, boşanma kararının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar TMK.nun 178. maddesi gereğince bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar 20.03.1975 tarihinde evlenmişler, 10.12.2002 tarihinde açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanması üzerine 15.2.2005 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. Dava konusu 230 ada 10 parselde kayıtlı 18 numaralı bağımsız bölüm 25.10.1991 tarihinde diğer tahsisler suretiyle davalı adına tescil edilmiştir. TMK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı iddia edilen tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu taşınmazın edinim tarihine göre, eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlık Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır. Bu durumda, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK.nun 178. maddesinde düzenlenen dava zamanaşımına ilişkin düzenleme eldeki davaya uygulanamaz. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta TMK.nun 5. maddesi yoluyla Borçlar Kanununun başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava için öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresini öngören 125. maddesindeki düzenlemenin uygulanması gerektiği açıktır. BK.nun 132. maddesinin 3 fıkrasının 3 bendi uyarınca evlilik (nikâh) devam ettiği sürece alacaklar bakımından eşler arasında zamanaşımı işlemez. Bu bakımdan BK.nun 125. maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı başlangıcı boşanma kararının kesinleştiği tarih olmaktadır. Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde tüm taraf delillerinin toplanması ve uyuşmazlığın esası bakımından karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın edinildiği tarih itibariyle uyuşmazlığın 01.01.2002 tarihinden önceye ilişkin olduğu gözden kaçırılarak yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 04.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.