Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/4230 E. 2012/10208 K. 09.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4230
KARAR NO : 2012/10208
KARAR TARİHİ : 09.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

… ve … ile Hazine ve … aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.05.2011 gün ve 118/306 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacılar, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen ve dava dilekçesinde mevkii ve sınırları belirtilen taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi, yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne 314 ada 1 ve 317 ada 9 parseller arasında bulunan 352.76 m2 alana sahip ve haritasında yol olarak görünen alanın ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle davacılar adına 1/2şer hisse oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın TMK.nun 713/1. maddesi uyarınca tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de ulaşılan sonuca katılmak mümkün bulunmamaktadır. Şöyle ki, tescil konusu taşınmaz, 01.08.2007 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen bir yerdir. Böyle bir yerin kazanılabilmesi için kamunun yararlanmasına terk ve tahsis edilen yerlerden bulunmaması, kadim yol olmaması ve paftasında gösterildiği tarihten itibaren 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edilmiş olması gerekir. Somut olayda; çekişme konusu yer, 01.08.2007 tarihinde paftasında yol olarak gösterilmiş eldeki dava ise 24.02.2011 tarihinde
açılmıştır. Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, paftasında gösterildiği tarihten itibaren makul sayılabilen süre içerisinde açılmış bulunan davalara bakılması ve paftasında gösterildiği tarihten geriye doğru kazanmayı sağlayan sürenin nazara alınması gerekmektedir. Mahkemece kazanma süresi ve koşullarının davacı yararına gerçekleşmediği ve tespitten itibaren dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.