YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3461
KARAR NO : 2012/10077
KARAR TARİHİ : 08.11.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
… … (…) ile … aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Muratlı Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.10.2011 gün ve 191/284 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, davacı ile davalının 1988 yılında evlenip 2007 yılında boşandıklarını, tarafların 20 yıllık evlilik süresi içinde birlikte çalışarak 1518 parsel, 59 KC 595 plaka sayılı traktör ile 59.05.99.102 numaralı Nevholland marka biçerdöverin 1/2’sini edindiklerini, birlikte çalışarak edinilen taşınmaz ve tarım araçlarının davalı adına tescil edildiğini, davacının davalıyı dövmesi nedeniyle 8 adet 22 ayar 3 burmalı bilezik, 5 adet 22 ayar bilezik, 7 adet 22 ayar düz takı bileziği, gerdanlık, bileklik, küpe ve yüzükten oluşan 22 ayar altın set ile kelepçe bilezik ve 1 adet beşi bir yerde altını alamadan evden ayrılmak zorunda kaldığını açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taşınmaz ve araçlardan kaynaklanan 10.000,00 TL katkı payı alacağı ile takıların aynen mümkün değilse 10.000,00 TL bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, ziynet alacağına ilişkin talebini 13.05.2011 tarihli dilekçesi ile 19.650,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili 28.07.2009 tarihli cevap dilekçesinde, davacının ev hanımı olup, taşınmaz ile araçların edinmesinde herhangi bir katkısının bulunmadığını ve dava konusu edilen ziynetlerin davacı tarafından evden ayrılırken birlikte götürüldüğünü açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacının ev hanımı olup zaman zaman davalıya yardım etmesinin katkı niteliğinde bulunmadığı ve evden ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürebileceğinden davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 26.12.1987 tarihinde evlenmişler, 01.02.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 13.04.2007 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.
Dava, mal rejiminin boşanma sebebiyle tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteği ve ziynet alacağı isteğine ilişkindir. Bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulur. Mahkemece, davanın niteliği dikkate alınarak davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken; bu husus gözden kaçırılarak Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı …nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 299,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.