Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/3407 E. 2012/5120 K. 31.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3407
KARAR NO : 2012/5120
KARAR TARİHİ : 31.05.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ile … ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair… Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02.12.2010 gün ve 246/379 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde, Araklı ilçesi, Yeşilyurt beldesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 110 ada 11, 13, 17 ve 19 parsel sayılı taşınmazlar ile, 111 ada 1 parsel, 120 ada 2, 3, 4, 5, 12, 15 ve 17 parseller ile, 131 ada 4 parsel, 132 ada 12 parsel ve 130 ada 4 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına tespit edilerek tapuya tescil edildiğini, davaya konu taşınmazların tarafların kök murisleri olan …’a ait olduğunu, …’ın 1333 yılında eşi …’nin 1942 yılında vefatıyla geriye mirasçı olarak çocukları …, …, … ve …’yı bıraktığını, … kızı …’nın vekil edeninin annesi olduğunu ve 1981 yılında vefat ettiğini, eşi …’ın da 1989 yılında vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak çocukları …, … ve …nın kaldığını, taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında kök murisin erkek evlatları adına tespit edildiğini açıklayarak davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ortak muris … mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … yargılama oturumunda, davaya konu taşınmazlardan 120 ada 17 parseli …’dan satın aldığını, 120 ada 15 parsel sayılı taşınmazın yarısını amcası …’in oğlu …’tan satın aldığını, diğer parsellerin dedeleri ….’in babası …ten geldiğini, ancak parsellerinin ¼’ü kadarının …ten geldiğini, diğer kısımların … halası ile …’tan alındığını, …’in dört tane kız kardeşi olduğunu, davacı …’in kızı …’nın oğlu olduğunu, …’nın dört kardeşi daha olduğunu, davacılara annelerinden dolayı hisse verilmediğini açıklamıştır.
Davalılardan … keşif sırasında, 132 ada 12 ve 131 ada 4 nolu parsellerin … oğlu…’a ait olduğunu, bu parsellerin dedesi …’le bir ilgisinin bulunmadığı, ayrıca 120 ada 17 nolu parselin de …’a ait olduğunu, …’ın burayı …’dan satın aldığını, bu üç parça dışındaki yerlerin dedesi …’den kaldığını açıklamıştır.
Davacı vekili 2.12.2010 tarihli yargılama oturumunda, uyuşmazlık konusu 132 ada 12, 131 ada 4 ve 120 ada 17 parseller yönünden davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, Yeşilyurt beldesi 132 ada 12, 131 ada 4 ve 120 ada 17 parseller yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine, Trabzon ili, Araklı ilçesi, Yeşilyurt beldesi, Görme mevkii 110 ada 11, 13, 17, 19 ve Cevaat Yatak mevkii, 111 ada 1 nolu parsel ve Kalaycıoğlu mevkii, 120 ada 2, 3, 4, 5, 12 ve 15, Çakıroğlu mevkii 130 ada 4 parseller yönünden davanın kabulüne ve söz konusu parsellerin iptaline ve iptal edilen parsellerin Araklı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/130-151 Esas ve Karar nolu dosyasında adları geçen …’ın mirasçıları adına ve söz konusu veraset ilamındaki payları oranında tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal nedenlerine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali tescil davasıdır.
Mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmazlardan haklarındaki davadan feragat edilenler dışındaki parsellerin tarafların müşterek murisi …’den kaldığı benimsenerek tapu kayıtlarının iptali ile … mirasçıları adına veraset ilamındaki payları oranında tesciline karar verilmiş ise de, varılan sonuç doğru olmamıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemenin kabulüne göre, taraflar kök muris …’ın mirasçıları olup, taraflar arasında elbirliği mülkiyeti söz konusudur. Davacı dava dilekçesinde, taşınmazın tapu kaydının iptali ile tüm … mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiş ise de, dava mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava olup, taraflar arasında elbirliğiyle mülkiyet söz konusu olduğundan bu isteğin davacının kendi miras payı yönünden tapu kaydının iptali ve tapuya tescil istemi olarak anlamak ve yorumlamak gerekir. Zira, aralarında elbirliği mülkiyet bulunan mirasçıların birbirlerine karşı açtıkları davalarda zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. HUMK. nun 74. maddesine (HMK.m.26) göre, hakim iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlaya karar veremez. Mahkemece, sadece davacı payı yönünden tapunun iptali ile, iptal edilen hissenin davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, harç yatırmak suretiyle usulüne uygun olarak dava açmayan diğer mirasçıların payı yönünden de tapu kayıtlarının iptaline ve mirasçılar adına tapuya tesciline karar verilmesi HUMK. nun 74 (HMK.m.26) maddesinde öngörülen taleple bağlılık ilkesine aykırıdır.
Öte yandan, keşif sırasında mahalli bilirkişiler Dursun Baycan, … Küçük ve … birlikte dinlenmiştir. Keşif sırasında üç yerel bilirkişinin birlikte dinlenilmesi de usul ve kanuna aykırıdır. Tanıklar hakkındaki hükümler aynı zamanda yerel bilirkişiler hakkında da uygulanır. Bu nedenle, HUMK. nun 265 (HMK.m.261) maddesi gereğince, tanıklar gibi yerel bilirkişilerin de ayrı ayrı huzura alınıp dinlenilmeleri gerekmektedir. Yerel bilirkişilerin HMUK. nun 258, 259 (HMK. m.243, 244, 259 ve 290/2) maddeleri uyarınca, davetiyeyle keşif yerine çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle adı geçenlerin keşif yerinde dinlenmeleri, yerel bilirkişilerin HUMK. nun 265 (HMK.m.261) maddesi gereğince hakim tarafından biri dinlenirken henüz dinlenmemiş olanların huzurda bulunmamış olmaları suretiyle ayrı ayrı dinlenmeleri, taşınmazların kök muris …’den kalıp kalmadığı, mirasçıları arasında rızai taksim yapılıp yapılmadığı, davacıya pay verilip verilmediği, yerel bilirkişilerden sorularak açıklığa kavuşturulması, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, karar yerinde yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
Davalı …’ın temyiz itirazları tüm bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 71,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 31.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.