Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/2997 E. 2012/4029 K. 10.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2997
KARAR NO : 2012/4029
KARAR TARİHİ : 10.05.2012

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Borçlu vekili itiraz dilekçesinde; Manisa İş Mahkemesinin 28.12.2010 tarih 2007/314 Esas, 2010/903 Karar sayılı ilamı ile başlatılan ilamlı takipte gönderilen icra emrinin açıklamalar kısmında kıdem tazminatı alacağının 08.06.2007 – 25.03.2011 tarihleri arasında kademeli olarak en yüksek banka mevduat faiz oranlarıyla hesaplandığının belirtildiğini, en yüksek banka mevduat faiz oranının mahkemece TL’sına mevduat faizi veren bankalara müzekkere yazılarak belirlenmesi gerektiğini, yapılan hesaplamalar sonucunda faiz hesaplamalarında hatalar yapıldığı ve olması gerekenden çok yüksek miktarda faiz alacakları hesaplandığını ileri sürmüştür.
Takibe dayanak yapılan ilamda, hükmedilen kıdem tazminatının akdin fesih tarihinden itibaren ve fazla mesai ücret alacağına da dava ve ıslah tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Kararın uygulanması gereken kısmı hüküm fıkrasıdır.
HGK.nun 20.9.2006 tarih ve 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere bu durumda mahkemece yapılacak iş; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır.
Somut olayda, icra mahkemesince, taraflara uygulanmasını talep ettikleri faiz oranları ile ilgili bankaları bildirmesi imkanı sağlanmış ise de, alacaklı tarafından da banka isimleri bildirildiği halde yalnızca borçlu tarafça belirtilen banka faiz oranları nazara alınarak eksik araştırma ile yapılan bilirkişi incelemesine göre sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.