Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/257 E. 2012/303 K. 24.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/257
KARAR NO : 2012/303
KARAR TARİHİ : 24.01.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve olmadığı takdirde bedelin iadesi

Davacı-karşı davalı …İnşaat Turizm ve Yatırım Ticaret Limited Şirketi ile davalılar-karşı davacılar … ve … aralarındaki tapu iptali, tescil ve olmadığı takdirde bedelin iadesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.03.2011 gün ve 637/246 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı-karşı davalı Sahil M. İnşaat Turizm ve Yatırım Ticaret Limited Şirketi ile davalılar-karşı davacılar … ve … arasında görülen haricen düzenlenen sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde sözleşme gereği yapılan ödemeler, ceza-i şart bedeli ile menfi ve müsbet zararların tazmini, karşı davada ise iki adet teminat senedinden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece, davanın tapu iptali ve tescil istemi yönünden reddine, menfi tespit isteminin kabulü ile dava konusu İş Bankası İstanbul Altunizade Şubesine ait 18.12.2010 tarihli 550.000 Euro bedelli keşidecisi Sahil İnşaat Limited Şirketi ve aynı bankaya ait 18.12.2010 tarihli 550.000 Euro bedelli keşidecisi Sahil İnşaat Limited Şirketi olan çeklerden davacının borçlu olmadığının tesbitine, her ne kadar davacı tarafından bedel iadesi talep edilmişse de çekler mahkeme veznesinde bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın ceza-i şart talebinin reddine, karşı davanın kabulü ile dava konusu borçlusu karşı davacılar … ve … olana 03.11.2010 keşide ve 18.12.2010 tarihli iki adet 550.000 Euro bedelli toplam 1.100.000 Euro bedelli bonolardan karşı davacıların borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davacı-karşı davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı-karşı davalı şirket vekilinin temyiz dilekçesinin davalılar-karşı davacılar vekiline tebliğinden önce, vekaletnamelerinde feragat yetkileri bulunduğu anlaşılan taraf vekillerinin 29.07.2011 tarihli usulüne göre mahkemece kimlik tespiti de yapılan ayrı ayrı verdikleri dilekçeleri ile davacı-karşı davalı şirket vekilinin “davadan”, davalılar-karşı davacılar vekilinin ise “karşı davadan” feragat ettiklerini açıkladıkları, feragatlere göre işlem yapılmasını istedikleri görülmüştür.
HUMK.nun 95. maddesine (HMK.nun 311.m) göre davadan feragat kati bir hükmün sonuçlarını doğurur. Ancak karar kesinleşinceye kadar (HMK.nun 310.m.) davadan feragat mümkün olduğuna, mahkemece bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında taraf vekilleri tarafından davadan ve karşı davadan feragat edildiğine ve bu aşamada feragatlar hakkında karar verme yetkisi de mahalli mahkemeye ait bulunduğuna göre vaki feragatlar hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenle yerel mahkeme kararının, taraf vekillerinin davadan ve karşı davadan feragatları dikkate alınarak mahkemesince feragatlar ile ilgili hüküm kurulmak üzere 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 36.925,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya iadesine 24.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.