Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/2490 E. 2012/3050 K. 19.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2490
KARAR NO : 2012/3050
KARAR TARİHİ : 19.04.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair …Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 29.09.2011 gün ve 354/464 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle 260 ada 5 ve 246 ada 15 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtların iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili ise; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile Kepez Köyü 246 ada 15 ve Hisaralan Köyü 260 ada 5 parselin Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlar, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmalarında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 15.6.2000 tarih 7906 sayılı kararı ile ilan edilen 1.derece doğal sit alanı içinde kaldığı açıklanarak ve zilyedi alan davacı beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tespit edilmişler ve tutanak 13.11.2008 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edilmişlerdir.
Tespit sonrasında Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 16.4.2009 tarih 4563 sayılı kararı ile 1.derece doğal sit alanlarının yeniden belirlendiği ve taşınmazların 1.derece doğal sit alanı dışında kaldığı, taşınmazlar üzerinde 2863 sayılı Kanun kapsamına giren korunması gereken taşınır ve taşınmaz kültür varlığının bulunmadığı dosya arasında bulunan Bursa Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Müdürlüğünün yazı cevabı ile harita mühendisi ve arkeolog bilirkişi raporlarından anlaşıldığına göre dava konusu taşınmazların Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümleri uyarınca zilyetlik yolu ile kazanılmalarını engelleyen bir durumun olmadığı; TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümleri uyarınca diğer gerekli kazanma koşulları oluştuğu taktirde kazanılmalarının mümkün bulunduğu anlaşılmaktadır.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, tapulama çalışmaları sırasında sit alanında kalması nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın Hazine adına tespit edildiği tarihe kadar davacı tarafından 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olacak şekilde tarım arazisi şeklinde tasarruf edildiği yerel bilirkişiler tarafından ifade edildiğine, kültür arazisi niteliğinde olduğu ziraatçi uzman bilirkişi tarafından gerekçeli olarak raporunda açıklandığına, kazanmaya engel bir durum olmadığı dosya kapsamından belirlendiğine göre mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı Hazine vekilinin aşağıdaki husus dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile hükmün esasının ONANMASINA,
Davalı Hazine vekilinin avukatlık ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince: Dava dilekçesinde dava değeri 1.500,00 TL olarak gösterilerek harcı yatırılmıştır. Mahallinde yapılan keşif sonunda dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değer 2.380,14 TL olarak belirlenmiş ise de bu miktar üzerinden mahkemece harç tamamlanmamıştır. Öte yandan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 30.06.2011 tarih ve YD. İtiraz No: 2011/321 sayılı kararıyla; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde yer alan “….Belirlenen bu ücret tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz” kısmının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. Bu bakımdan mahkemece karar tarihi itibariyle dava dilekçesinde gösterilen 1.500,00 TL dava değeri üzerinden hesap edilecek nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, Hazine aleyhine fazla olarak yazılı şekilde 550,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün avukatlık ücreti ile ilgili bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına
19.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.