Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/2161 E. 2012/10535 K. 15.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2161
KARAR NO : 2012/10535
KARAR TARİHİ : 15.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

… ile Hazine ve Yerlibahçe Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.01.2012 gün ve 975/335 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, dava dilekçesinde mevki ve sınırlarını açıkladığı kadastro çalışmalarında taşlık vasfı ile tespit harici bırakılan ve davacıya babasından intikal eden bir parça taşınmazın davacı tarafından imar-ihya edilerek sulu bahçe haline getirilerek 30 yıldan beri kullanıldığını açıklayarak, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi 02.02.2011 tarihli yargılama oturumunda davanın reddine karar verilmesini istemiş, davalı … Köyü temsilcisi ise 02.11.2011 tarihli keşifteki beyanında taşınmazın davacının babasının kullanımında iken ölmeden önce davacıya verildiğini, üzerindeki taşların davacı tarafından temizlenerek son 25 yıldır tarla ve bahçe olarak kullanıldığını bildirmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 14.11.2011 tarihli teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 9.727,30 m2’lik yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. ve 17.maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz komşu 186 parsele ait tapulama tutanağına göre 28.06.1983 tarihinde tespit harici bırakılmış ise de, hangi nedenle tespit harici bırakıldığı, imar ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı Kadastro Müdürlüğünden sorulmamış, davacı hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince belgesizden edinilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Tapu Sicil Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulmamış, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanma yoluna gidilmemiştir.
Bilindiği üzere bir arazinin kullanım süresi ve niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının tespit tarihinden sonraki yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit tarihinden sonra ve dava tarihinden geriye doğru 20–30 yıl öncesine ait (1980-1990 yılları arası) en az iki farklı tarihe ait stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla üç boyutlu olarak incelenmesi gerekir.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle taşınmazın hangi nedenle tespit harici bırakıldığı Siirt Kadastro Müdürlüğünden sorularak belirlenmeye çalışılmalı, yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklar, HMK. nun 243 ve 244. maddeleri gereğince keşif yerine davetiyeyle çağrılmalı, aynı Kanunun 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıklar keşif yerinde dinlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın niteliği, taşınmaz imar ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın kim tarafından hangi tarihte ve ne şekilde yapıldığı, hangi tarihte bittiği, taşınmaz üzerinde tarımsal ekonomik amacına uygun zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve dava tarihine kadar kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde HMK. nun 261. maddesi gereğince giderilmesine çalışılmalı, aynı keşifte daha önceden keşfe iştirak etmeyenler arasından resen belirlenecek ziraat mühendisi, kadastro fen bilirkişisi, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle yukarıdaki açıklamalar gereğince iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafının bulunup bulunmadığı usulüne uygun şekilde Harita Genel Komutanlığından sorularak getirtilmeli keşifte uygulanmalı, taşınmazın niteliği ve kullanım süresinin ne zaman kullanılmaya başladığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi sözleri, bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın niteliği ve tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ile süresi ayrı ayrı tespit edilmelidir.
Öte yandan tescil davasının konusunu ancak tapusuz taşınmazlar oluşturacağından ve çifte tapunun önlenmesi bakımından teknik bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve ekli kroki gönderilmek suretiyle taşınmazın tapulu yerlerden olup olmadığı Siirt Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince aynı çalışma alanında belgesizden davacı adına tespit ve tescil gören taşınmaz bulunup bulunmadığı Tapu Sicil Müdürlüğü, Siirt Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı işleri Müdürlüğünden sorularak varsa tapu kayıtları ile kadastro tutanakları ile hükmen tescil edilen taşınmazlara ait hüküm dosyaları getirtilerek 40 ve 100 dönüm limitinin aşılıp aşılmadığının araştırılması ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar vermek gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı …nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. , HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 15.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.