Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/1903 E. 2012/2520 K. 05.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1903
KARAR NO : 2012/2520
KARAR TARİHİ : 05.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ile … ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18.06.2010 gün ve 109/257 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde; 101 ada 39 parsel sayılı taşınmazın tamamının davacıya ait iken kadastro tespitleri sonucunda ½ payın davalılar adına tespit ve tapuya tescil edildiğini açıklayarak davalılar üzerindeki tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan …, … ve …’a usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamışlardır. Davalılar …,…,…,…,… ve…’nin Kösepınar Köyü olarak bildirilen adreslerine Tebligat Kanunu 16. maddeye göre aynı konutta oturan kişi sıfatıyla … adlı şahsa tebligat yapılmıştır. Bu kişiler yargılama oturumlarına katılmamışlar ve yanıt vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalılar üzerinde bulunan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; özellikle davalılardan …,…,….,… ve …’ye yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanununun hükümlerine uygun olarak yapılmadığı ve taraf teşkilinin sağlanmadığı anlaşılmıştır. Adı geçenlere dava dilekçesi, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 16. maddesi uyarınca tebliğ edilmiştir. Her ne kadar tebligat mazbatasında tebligatı alan Veysel davalılarla aynı konutta ikamet ettiği yazılı ise de; noksanın tamamlanmasına ilişkin Dairenin 29.09.2011 tarih ve 2011/722-4687 Esas ve Karar sayılı kararı üzerine HUMK.nun 253. maddesi uyarınca yerel mahkemece çağrılıp beyanları alınan … ve arkadaşlarının imzalı beyanlarına göre bu kişilerin aynı adreste ve Kösepınar köyünde de ikamet etmedikleri anlaşılmaktadır. Bu şekilde yapılan bir tebligat doğru bir biçimde yapılmış bir tebligat olarak nitelendirilemez. Bir başka anlatımla, dava dilekçesi davalılar …ve dört arkadaşına yöntemine uygun şekilde yapılmamıştır. Yargılama oturumlarında da bu davalıların davadan haberdar olduklarına dair hiçbir bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır.
Bilindiği üzere TC. Anayasasının 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir” denilmiştir. Yöntemine uygun bir biçimde tebligatın yapılmaması ve taraf teşkilinin sağlanmaması, anılan Anayasa maddesinde açıklanan savunma hakkının kısıtlanması niteliğindedir. HUMK.nun 73. maddesinde de; “Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez” hükmüne yer verilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren …nun 27. maddesinde de ”davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.” şeklinde aynı hükme yer verilmiştir. Saptanan bu somut olgular karşısında, davanın tüm taraflarının yöntemine uygun bir biçimde mahkeme önünde hazır bulundurulmadıkça hükmün verilmesine olanak bulunmamaktadır. Tüm bu hususlar savunma hakkıyla ve adil yargılama hakkının kullanılmasına ilişkin bulunmakta olup; bu konularda kısıtlamanın yapılması düşünülemez. Öyle ise, mahkemece usulüne uygun olarak tebligat yapılmaması nedeniyle savunma hakları kısıtlanan yukarıda adı geçen davalılara iş bu davaya ilişkin cevap vermeleri veya delillerini bildirmeleri ya da kendilerini vekille temsil ettirmeleri için süre ve imkan verilerek, sundukları takdirde cevap dilekçeleri bildirdiklerinde tüm delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davalıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 6100 sayılı …nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 05.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.