Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/1528 E. 2012/7816 K. 21.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1528
KARAR NO : 2012/7816
KARAR TARİHİ : 21.09.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Sınırın tespiti

… ile … aralarındaki sınırın tespiti davasının kabulüne dair Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.12.2011 gün ve 161/446 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı köy temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, 102 ada 823, 824 parsel sayılı taşınmazların müvekkiline, sınırdaki 1103 nolu parselin ise davalı Köy Tüzel Kişiliği’ne ait olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında davacıya ait bir kısım yerin davalı parseli kapsamında kaldığını açılayarak vekiledenine ait olan çekişmesiz 823,824 nolu parsellerle davalıya ait olan 1103 nolu parsel arasındaki sınırın tespiti ve çekişmenin önlenmesini talep etmiştir.
08.12.2011 günlü son oturumda davacı vekili; ”biz tapu iptal ve tescili davası açacağız, bu aşamada bilirkişi raporundaki hususun tespiti şeklinde karar verilmesini istiyoruz” şeklinde açıklamada bulunmuş, beyanını imzasıyla onaylamıştır.
Davalı köy tüzel kişiliğine dava dilekçesi yöntemine uygun olarak tebliğ edilmesine karşın oturumlara katılmamış ve cevap vermemiştir
Mahkemece, davanın kabulüne, davacı ve davalıya ait parseller arasındaki sınırın 14.10.2011 tarihli kadastro bilirkişi raporunda ”C ” harfiyle işaretli sarı renkle gösterilen yol olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere ve kural olarak; eda davası açılacak hallerde tespit davası görülemez. Bundan ayrı davacı taraf dava dışı 823 nolu parseli çaplı olarak Tapu Sicil Müdürlüğü’nde düzenlenen resmi sözleşme ile satın almıştır, mülkiyet hakkı çap kaydıyla sınırlıdır (TMK m.719).
Açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda davacının davasının reddine karar vermek gerekirken değinilen ilkeler gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmamıştır.
Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davalı Köy Tüzel kişiliği temsilcisinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3.maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086
sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve istek halinde 117,15 TL peşin harcın temyiz eden davalıya iadesine 21.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.