Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/15116 E. 2013/6666 K. 07.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15116
KARAR NO : 2013/6666
KARAR TARİHİ : 07.05.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

Suat Kılıçarslan ve müşterekleri, birleşen dosya davacıları … ve müşterekleri ile …, …, …, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve … Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair … 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 26.06.2012 gün ve 60-275 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi asıl dosyada davacılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi birleşen dosyada davacılar vekili ile davalı … vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.05.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacılar Suat Kılıçarslan ve müşterekleri vekili Avukat …, davacı … mirasçıları … ve müşterekleri vekili Avukat …, davalı … vekili Avukat S. … ve karşı taraftan davalı … vekili Avukat … geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Eldeki dosya ile birleşen dava dosyasında davacılar vekilleri, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde yüzölçümü ve sınırları gösterilen taşınmaz bölümlerinin vekil edenleri adına tapuya tesciline, yargılama sırasında taşınmazların bir bölümünün idari yoldan … adına tescil edilen 836 parsel kapsamında kaldığının anlaşılması üzerine bu bölümlerin tapu kaydının iptaliyle vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, imar-ihya ve kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini savunmuş, bozmadan sonra verilen dilekçesinde ise, bir kısım parsellerin … Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin farklı dosyalarında davalı olduğunu ileri sürerek bu dava dosyalarının uyuşmazlığın çözümünde dikkate alınmasını istemiştir.
Davalı … vekili ile dahili davalı … vekili, imar-ihya ve kazanma koşullarının oluşmadığını, dahili davalı
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı vekili ise, 836 parselin idari yoldan … adına kayıtlı iken vekil eden idare tarafından satın ve devralındığını, Kurumun TMK’nun 1023. maddesi uyarınca iyi niyetli olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemenin, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin ilk kararının davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece; tescil konusu yerlerin Adalet Bakanlığı’na tahsis edilip edilmediği ve hava fotoğrafları istenilerek imar-ihya olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerektiğine işaret edilerek bozma sevk edilmiş, Mahkemece bozmaya uyularak bu kez davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, teknik bilirkişi raporunda G, H, J, P, R harfleriyle gösterilen bölümlere ilişkin davanın reddine, G ve H ile belirlenen bölümlerin 836 nolu parselle bağlantısı kesildiğinden ayrı parsel numarası verilmek suretiyle Toplu Konut İdaresi Başkanlığı adına tapuya tesciline, teknik bilirkişi raporunda A harfiyle işaretlenen ve tapuda kayıtlı bulunmayan yer ile davalı TOKİ üzerinde kayıtlı bulunan 836 nolu parsel kapsamında kalan B, C, D, E ve F harfleriyle tespit edilen bölümlerin tapu kaydının iptaliyle davacı … ve müşterekleri adına, aynı raporda K, L, M, N harfleriyle saptanan ve 836 nolu parsel kapsamında kalan bölümlerin tapu kaydının iptaliyle birleşen dosya davacısı … adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine hükmün redde ilişkin bölümleri eldeki dosyanın davacıları vekili, D harfiyle gösterilen yere ilişkin bölümü birleşen dosya davacısı Hacı Osman vekili, kabule ilişkin bölümleri ise, davalılar …, … ile TOKİ vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiş, Dairece 22.4.2010 tarih 2009/6076 Esas 2010/2011 Karar sayılı ilamı G, H, J, P, R harfleri ile açıklanan bölümler bakımından onanırken diğer bölümlerle ilgili bozma sevk edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırma ve inceleme sonunda bilirkişi krokisinde G, H, J, P, R harfleri ile gösterilen taşınmazlar ile ilgili olarak verilen önceki karar kesinleştiğinden bu taşınmazlar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu olan ve krokide A, B, C, D, E, F, K, L, M, N harfleri ile belirlenen taşınmazlar ile ilgili dava tazminata dönüştüğünden ve tazminat koşulları davacılar lehine gerçekleşmediğinden tazminat davalarının reddine karar verilmesi üzerine, hüküm esası bakımından eldeki dosyanın davacıları vekili ile birleşen dosyada davacı … mirasçıları vekili, vekalet ücreti yönünden davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerek asıl gerek birleşen dosyanın davacılar vekili tarafından bozma ilamında yazılı HUMK’nun 186. maddesinden kaynaklanan seçimlik haklar kullanılarak talepler tazminat isteğine dönüştürülmüş, yargılamaya tazminat davası olarak devam edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine, Dairenin 22.04.2010 tarihli bozma ilamında yapılan araştırma ve incelemenin yeterli bulunmadığının vurgulanması sebebiyle taraflar lehine veya aleyhine kazanılmış hak doğmadığına, hava fotoğraflarında tarla olarak sürülü oldukları raporlarda açıklanmış olmakla beraber, bozma sonrası dosya arasına getirtilen dava dosyaları içinde bulunan eldeki dosyanın bir kısım davacılarının da olduğu köy halkının köy meralarına tecavüzleri sebebiyle verilmiş dava konusu taşınmazların bulunduğu mevkiiyi de içeren 21.07.1980 tarihli men kararı, dosyada teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen krokilerde imar ve ihya edildiği belirtilen dava konusu taşınmaz bölümlerinin taşınmazın bütününe göre konumları, bir kısım tanıkların toprak taşınmasına, bazı çukur yerlerin doldurulmasına ilişkin beyanlar ve taşınmazların bu delilleri destekler şekilde 1999 yılında ham toprak vasfı ile … adına tapuya tescil edilmesi karşısında Mahkemece imar ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe
dayalı mülkiyet edinme koşullarının davacılar lehine oluşmadığına, bu sebeple tazminat isteklerinin reddi gerektiğine ilişkin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığına, tazminata dönüştürülen dava değerleri dikkate alınarak vekalet ücreti takdir edildiği anlaşıldığına göre eldeki dosyanın davacıları vekili ile birleşen dosyada davacı … mirasçıları vekili ve davalı … vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile Usul, Kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi uyarınca …’den harç alınmasına mahal olmadığına ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,15 TL’nin temyiz eden asıl dosyada davacılar ile birleşen dosya davacılarından ayrı ayrı alınmasına 07.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.