Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/14210 E. 2013/1856 K. 21.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14210
KARAR NO : 2013/1856
KARAR TARİHİ : 21.02.2013

MAHKEMESİ :……… Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

… 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/14 Esas 2012/114 Karar sayılı ilamı ile, ilamda adı geçen davalılar aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedildiği; alacaklı tarafından bu ilama dayanılarak davalı borçlular aleyhine takibe geçildiği görülmüştür.
Borçlulardan … Başkanlığı vekili ……… Mahkemesine başvurusunda, ……… emrinde takibe esas tutarın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, birleşen her iki dosya davalıları bakımından, faiz başlangıç tarihleri farklı olduğundan dayanak ilamda tahsilde tekerrüre sebep olmamak kaydıyla şerhi düşülerek ayrı ayrı hüküm kurulduğunu, ilam ………ya konulurken davalılar bakımından ikili bir ayrım yapılmaksızın tüm davalıların sorumlu olduğu miktarlar alt alta yazılmak suretiyle asıl alacak bakımından mükerrer bir ödemenin talep edildiğini belirterek ……… emrinin iptalini istemiş; Mahkemece dosya üzerinde inceleme yapılarak, ilama uygun olarak, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla borçlulardan müştereken ve müteselsilen tahsil talep edildiğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Söz konusu şikayet, ……… emrinin dayanak ilama aykırı olduğuna ve mükerrer alacak talep edildiğine ilişkin olmakla, davalılar arasında sigorta şirketi de bulunup, buna ilişkin poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere karar verildiği, ilam kapsamında birleşen dosyaya ilişkin tazminatların da bulunduğu dikkate alınarak, duruşma açıldıktan sonra, gerektiğinde Bilirkişi raporu alınmak suretiyle mükerrer talebe ilişkin şikayetin değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle evrak üzerinde karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca
HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.