Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/13467 E. 2013/14398 K. 07.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13467
KARAR NO : 2013/14398
KARAR TARİHİ : 07.10.2013

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: Tescil

… ile Hazine, … ve … Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının reddine dair … Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 12.07.2012 gün ve 75/57 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği tapulamada tescil harici bırakılan yaklaşık 40 dönümlük taşınmazın 1984 yılından beri zilyetliğinde olduğunu açıklayarak adına tescilini istemiştir.Davalılardan … Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisine usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermediği gibi yargılama oturumlarına da katılmamıştır.Diğer davalılar davanın reddini savunmuştur. Ayrıca, davalı Hazine vekili 12.07.2012 tarihli yargılama oturumunda dava konusu taşınmazın hazine adına tescilini talep etmiştir.Mahkemece, 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine, çekişmeli yerlerin hazine adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından özellikle mahallinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişiler; dava konusu taşınmazın önceden davacının babası tarafından yıllarca kullanıldığını, öldükten sonra davacı ve ailesinin kullanmaya devam ettiğini, bu işlemin kendilerini bildik bileli devam ettiğini açıklamışlardır. Bu durumda davacının eklemeli zilyetliğe dayandığı tartışmasızdır. HUMK’un 74-76 maddeleri uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir.Somut olayda; dinlenen mahalli bilirkişiler nizalı yerin davacının babasından davacıya satış, bağış vs. yoluyla kaldığını açıklamamışlar ve ölümünden sonra da taksimle davacıya özgülendiğini söylememişlerdir.Hal böyle olunca TMK’nın 640, 701 ve 702. maddeleri gereğince dava koşulu gerçekleşmediğinden davacının davasının bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygun düşmeyecek gerekçeyle davanın reddi uygun olmamıştır. Ayrıca böyle bir yerin hazine adına tesciline karar verilmesi de isabetsizdir. Temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerindedir. Sair hususlar incelenmeksizin açıklanan gerekçelerle hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.