Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/12920 E. 2013/14114 K. 03.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12920
KARAR NO : 2013/14114
KARAR TARİHİ : 03.10.2013

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ile … ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair … Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 15.02.2012 gün ve 188/91 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, ortak muris …’dan intikal eden taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalıların yakın murisi … adına 131 ada 8 parsel sayısıyla tespit ve tapuya tescil edildiğini açıklayarak, davalılar adına olan tapu kaydının iptaliyle miras hissesi oranında davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalılardan …, …, … ve … neden belirtmeden, … taşınmaz ortak muristen intikal etmediğinden davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalılar … ile … ise taşınmazın ortak muris …’dan kaldığını, açılan davayı kabul ettiklerini ancak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını savunmuşlardır.
Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava muristen intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK’nun 713/1, ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddeleri gereğince açılan ve mirasçılar arasında açılıp yürüyen mülkiyetin aktarılmasına yönelik tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz 28.07.2003 tarihinde senetsizden ceddinden intikalen ve taksimen 50 yıldan beri … oğlu … zilyetliğinde bulunduğundan … adına tespit edilmiş ve üçüncü kişilerin itirazı üzerine … Kadastro Mahkemesi’nin 19.12.2008 tarih ve 2006/ 114 Esas, 2008/ 23 Karar sayılı ilamı ile davalılar murisi … adına tescil edilmiştir. Adı geçen kadastro dosyasında üçüncü kişiler dava konusu taşınmazın dayandıkları tapu kaydı kapsamında kaldığını iddia etmiş, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda başkaca herhangi bir araştırma yapılmadan, dayanak tapu kayıtları taşınmazı kapsamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı bu dosyada taraf sıfatına sahip olmadığı gibi, taşınmazın zilyetliğine ilişkin olarak da herhangi bir araştırma yapılmış değildir. Şu halde somut olayda kesin hükümden bahsetmek mümkün olmadığından toplanan delillerin sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de, dava mirasçılar arasında açılıp yürüyen pay iptali ve tescil isteğine ilişkin olup bir mirasçının kendi payı için davayı bir ya da birden fazla mirasçıya yöneltmesi mümkündür. Aynı nedenle elbirliği mülkiyetinde mirasçılardan bir ya da bir kaçının davayı kabul etmesi de mümkündür. Somut durumda davalılardan … ve … açılan davayı kabul ettiklerini bildirmiş ancak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir. Şarta bağlı kabul söz konusu olamayacağından kabul beyanının dikkate alınmaması yerine bu tür davalarda iştirak halinde pay sahiplerinin müstakil olarak açılan davayı kabul edemeyeceği gerekçesi ile bu iki davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 388/4., (HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine, 21,15 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 03.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.