Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/12624 E. 2013/14116 K. 03.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12624
KARAR NO : 2013/14116
KARAR TARİHİ : 03.10.2013

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali tescil ve mülkiyetin tespiti

… ile … aralarındaki tapu iptali tescil ve mülkiyetin tespiti davasının reddine dair … (Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 08.06.2012 gün ve 82/46 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı … vekili dava dilekçesinde; 330 ada 2 parsel üzerinde bulunan ev üzerinde davalının herhangi bir hakkı bulunmamasına rağmen evin ve taşınmazın 1/4 payının davalı adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak beyanlar hanesindeki davalıya ait şerhin ve bedeli karşılığında davalıya annesinden intikal eden taşınmazdaki 1/4 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı … evin 1/4 hissesi kendisine ait olduğundan davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, ortak muristen gelen taşınmazda davalı hak sahibi olduğundan davanın reddine karar verilmesi üzerine; Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu 330 ada 2 parsel 10.03.2009 tarihinde senetsizden Kazım mirasçıları adına tespit edilmiş, tespite yönelik itiraz üzerine komisyon kararı ile 1/2 hissesi davalı adına, 1/2 hissesi ise Kazım mirasçıları adına tespit edilmiş ve tutanağın beyanlar hanesine taşınmaz üzerinde bulunan evin 1/4’ünün davalıya, 3/4’ünün ise davacıya ait olduğu şerhi düşülmüştür. Tutanak 3402 sayılı Kanun’un 11/1. maddesi hükmü uyarınca 08.09.2008 ile 08.10.2009 tarihleri arasında askı ilana çıkarılmıştır. Eldeki dava askı ilan süresi içinde 17.09.2009 tarihinde açılmıştır. 3402 sayılı Kanun’un 26/B maddesi hükmüne göre aynı Yasa’nın 11 inci maddesinde belirtilen askı ilan süresi içinde açılan davaları inceleme ve karara bağlama görevi Kadastro Mahkemelerine aittir. Bu nedenle askı ilan süresi içinde açılan dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Kadastro Mahkemesi’nde açılması gereken dava, yanılgı sonucu genel mahkemede açılmıştır. Mahkemenin görevi kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Yerel Kadastro Mahkemesi’nin görevli olduğu göz önünde bulundurularak dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi yerine yargılamaya devam ile esasa ilişkin karar verilmesi doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 03.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.