Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/12235 E. 2013/12665 K. 19.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12235
KARAR NO : 2013/12665
KARAR TARİHİ : 19.09.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

… ve asli müdahil … ile … ve …….. ………… Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair …….. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden verilen 17.07.2012 gün ve 284/86 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … temsilcisi ile davacı taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı, dava dilekçesinde özetle; 190 ada 35 parsel sayılı taşınmazın kendisi adına tespit ve tescil gördüğünü, ancak, bir kısım yerinin kadastral yol olarak paftasında gösterildiğini, burada herhangi bir özel ya da genel yolun bulunmadığını açıklayarak paftasında yol olarak gösterilen tahmini 180 m2’lik yerin kendisine ait nizasız 190 ada 35 parsele ilave edilerek adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ………… Kişiliği’ne dava dilekçesi yöntemine uygun olarak tebliğ edilmiştir. İlk oturumda, davayı kabul ettiğini açıklamış, beyanını imzası ile onaylamıştır.
06.06.2012 tarihli 1 nolu ara kararı ile, …’nin davaya dahil edilmesine karar verilmiştir. Son oturumda … temsilcisi, davanın reddini savunmuştur.
Harcı yatırılmak suretiyle asli müdahil olan …, dava konusu yerin yol olduğunu, bu yerden tahmini 40 m2’lik kısmın iptal edilerek, kendisine ait çekişmesiz 190 ada 34 nolu parselle birleştirilmesini ve yolun 3 metre genişliğinde kadastral yol olarak kullanıma bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davasının süresinde açılmadığı için reddine, asli müdahilin davasının kabulüne, 15.06.2012 tarihli bilirkişi raporunda B harfiyle gösterilen 68,03 m2’lik kısmın ifrazı ile asli müdahile ait nizasız 190 ada 34 nolu parselle tevhidine karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davacı ve … temsilcisi tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; eldeki dava harcı ödenmek suretiyle 17.05.2011 tarihinde açılmıştır. Davacının çekişmesiz 190 ada 35 nolu parseline ilişkin …….. tutanağının onaylı fotokopisi ve ekleri getirilmiştir. Senetsizden, tarla niteliğiyle, 1445,23 m2 olarak 30.07.2007 tarihinde tam mülkiyet üzere …….. oğlu … adına tespit görmüş, itirazsız olarak 5 …….. 2008 tarihinde kesinleşmiştir. Yargılama aşamasında asli müdahil olarak davaya katılan kişiye ait nizasız 190 ada 34 nolu parsele ilişkin …….. tutanağının tasdikli fotokopisi ve ekleri getirilmiştir. Senetsizden, tarla niteliği ile 1537,07 m2 olarak 30.07.2007 tarihinde tam mülkiyet üzere, …….. oğlu …….. Arı adına tespit görmüş, itirazsız olarak 5 …. 2008 tarihinde kesinleşmiştir. Komşu parsellere ilişkin …….. tutanakları ve …….. kayıtları dosyasındadır. Mahallinde keşif yapılmış, yerel bilirkişi ile davacı tanıkları ve refakate alınan bilirkişiler dinlenmiş, kroki ve raporlarını dosyaya sunmuşlardır. Açıklanan olgular tarafların ve Mahkemenin kabulündedir.
Uyuşmazlık tespit öncesi zilyetlik sebebine dayalı olarak açılan davanın ve asli müdahale talebinin Dairenin yerleşmiş inançlarına göre, makul süre içerisinde yapılıp yapılmadığı ya da tespit sonrası sebepler için TMK’nun 713/1. maddesine göre, 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin geçip geçmediğinde toplanmaktadır.
Davacı kişi adına nizasız 190 ada 34 nolu parselin tespit tarihi ile dava tarihine göre Dairece benimsenmiş olan makul süre geçirilmiştir. Tespit sonrası sebepler için ise 20 yıllık süre dolmamıştır. Açıklanan bu gerekçelerle mahalli mahkemenin davacı … açısından ret kararı doğrudur. Davacının tüm temyiz itirazlarının reddi ile bu kişiyle ilgili hükmün ONANMASINA,
Asli müdahil …’nın 24.04.2012 tarihli dilekçesi ve aynı tarihli …….. alındı makbuzuna göre harcının yatırıldığı, bu kişinin adına kayıtlı 190 ada 34 nolu parselin …….. tespitinin 30.07.2007 tarihinde yapılmış olduğu, bu durumda …….. tespit tarihi ile asli müdahale tarihi arasında tespit öncesi sebepler için makul sürenin geçtiği, tespit sonrası sebepler için 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, asli müdahil olan kişi 17.06.2011 tarihinde …….. satın almıştır. …….. satın alan kişinin mülkiyet hakkı …….. kaydı ve haritası ile sınırlıdır. Bayinin zilyetliğine tutunamaz. Esasen, bayinin dava hakkını devraldığına ilişkin herhangi bir açıklama ve belgede bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, asli müdahilin davasının da belirtilen nedenlerle reddine karar vermek gerekirken, kabulü biçiminde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davalı … temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle Yerel Mahkemenin asli müdahile ilişkin kabul kararı Usul ve Yasaya aykırı olmakla bu kişiye ilişkin kabule yönelik hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,15 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına 19.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.