Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/12234 E. 2013/12348 K. 17.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12234
KARAR NO : 2013/12348
KARAR TARİHİ : 17.09.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Zilliyetliğin tesbiti ve korunması

…, ……………. … Kula aralarındaki zilyetliğin tesbiti ve korunması davasının reddine dair …….. (Kapatılan) Sulh Hukuk Mahkemesi’nden verilen 11.01.2012 gün ve 122/8 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, davalı …’nın diğer davalı …’ten haricen satın aldığı …….. ilçesi, …….. köyü, …….. mevkiinde kain 1560 m2 taşınmazı davacılara 28.09.1995 tarihli sözleşme ile sattığını ve zilyetliğini devrettiğini, davacıların yurt dışında ikamet ettiğini, 08.04.2008 tarihinde Türkiye’ye gelip bu yerin etrafını tel ile çevirmek istediklerinde davalı …’in, davalı …’nın taşınmazı satmaktan vazgeçtiğini davacılara söyleyerek davacıları engellediğini açıklayarak vekil edenlerinin dava konusu taşınmazdaki zilyetliklerinin korunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asli müdahil … vekili, vekil edeninin davalılardan ……..’ın eski eşi olup 1994’te evliliklerinin bittiğini, dava konusu taşınmazı evlilik devam ederken 1993 yılında davalı …’dan satın aldığını, dosya içerisindeki zilyetlik devir sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın vekil edenine ait olduğunun tespitini, taşınmaza yönelik her türlü müdahalenin önlenmesini ve vekil edeninin zilyetliğinin korunmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili, vekil edeni tarafından davacılara zilyetlik devri yapılmadığını, davacıların söz konusu taşınmazda hiçbir zaman zilyet olmadıklarını, zilyetliğin her zaman vekil edeninde olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı …, dava konusu yeri 1993 yılında …’ya satıp, zilyetliğini devrettiğini; ancak, ben satıştan sonra …’nın kendisine taşınmazı koruması için emanet ettiğini, davacıların gelip burayı biz …….. … Kula’dan aldık dediklerinde, davacılardan …’yı getirmelerini istediğini, davacıların …’yı getirememeleri üzerine taşınmazı çevirmelerine izin vermediğini beyan etmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın 130 ada 5 nolu parselin … adına kayıtlı taşınmaz içerisinde kaldığı, … adına tapuda kayıtlı bir yer üzerindeki zilyetliğin hukuken bir değer taşımayacağı gerekçesiyle, davacılar Feriha ve Memduh Güney’in ve müdahil davacı …’ün davasının reddine karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; teknik bilirkişinin 14.11.2008 tarihli raporuna göre krokide A harfi ile işaretlenen dava konusu taşınmazın … adına kayıtlı 130 ada 5 nolu parsel içerisinde kaldığı tartışmasızdır. Bu durumda; eldeki dava, 4721 sayılı TMK’nun 984 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunmasına ilişkindir.
Mahkemece, nizalı yerde keşif yapılmıştır. Dinlenen davacı tanıkları: …….. Sarızeybek; davalı … … Kula’nın dava konusu taşınmazı davacıya haricen satıp zilyetliği devrettiğini beyan etmişlerdir. Bahsi geçen davacı tanığı …….. Sarızeybek ayrıca, dava konusu taşınmazı davacılar adına koruyup gözetledikleri, taşınmaz üzerindeki zeytinleri topladıkları yönünde beyanda bulunmuştur. Buna göre, dava konusu taşınmaz üzerinde davacıların zilyet oldukları ve zilyetliklerinin devam ettiği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine ilişkin hüküm kurulması doğru olmamıştır. Kaldı ki, Mahkeme’nin ret gerekçesi de isabetli değildir. Dava konusu yerin … adına kayıtlı 130 ada 5 nolu parsel içerisinde kaldığı anlaşıldığına, istem zilyetliğin korunmasına dair olduğuna göre, bu tür davalarda davanın açıldığı tarihte üstün zilyetlik hangi tarafta ise onun zilyetliğine değer verilmesi gereklidir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 17.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.