Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/12214 E. 2012/11630 K. 03.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12214
KARAR NO : 2012/11630
KARAR TARİHİ : 03.12.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ve müşterekleri ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Refahiye Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.07.2012 gün ve 72/82 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacılar vekili, Sarıkoç Köyünde 151 ada 64-65-67-68-69-70-73 parseller, 152 ada 7-13-38-42-57 parseller, 167 ada 2 parsel ve 168 ada 1 parsel olmak üzere toplam on sekiz adet taşınmazın miras bırakan …’dan intikal ettiğini, kadastro çalışmaları sırasında vekil edenlerinin köyde bulunmaması nedeniyle taşınmazların Hazine adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak tapu kayıtlarının iptali ile veraset belgesindeki payları oranında … mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi yargılama oturumlarında davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, kazanma koşullarının davacılar lehine gerçekleştiği görüşünden hareketle davanın kabulüne, dava konusu parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle veraset belgesindeki payları oranında davacılar adına tapuya tesciline, mirasçılardan … adına usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından bu mirasçı hakkında karar tesisine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz olunmuştur.
Toplam 44180 m2 yüzölçüme sahip kültür arazisi niteliğindeki dava konusu parseller, kadastro çalışmaları sırasında maliki ve zilyedi belirlenemediğinden Hazine adına tespit edilmiş, kadastro tutanaklarının kesinleşmesi üzerine 19.06.2006 tarihinde Hazine adına tescil edilmiştir.
Dava konusu taşınmazların 19.08.1958 tarihinde ölen …’dan kaldığı bilirkişi ve tanıklar tarafından ifade edilmiş ve taksim hakkında bir açıklama da yapılmamıştır. Dosyaya sunulan mirasçılık belgesinde de davacılar dışında …’ın da yasal mirasçı olduğu anlaşılmakta olup bu husus mahkemenin de kabulündedir.
O halde; dava dilekçesinde veraset belgesindeki payları oranında mirasçılar adına tescil istenildiğine, davacılar dışında …’ın mirasçı olduğu belirlendiğine ve ölüm tarihi itibariyle tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğuna göre, davada yer almayan bu kişinin yöntemine uygun bir biçimde muvafakatının (oluru) alınmak suretiyle davaya katılmasının sağlanması veya TMK.nun 640.maddesi uyarınca miras ortaklığına bir temsilci atanarak onun huzuru ile yargılamaya devam edilmesi, dava koşulu yerine getirildikten sonra uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, bu husus yerine getirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırıdır.
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 03.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.