YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11621
KARAR NO : 2013/10374
KARAR TARİHİ : 02.07.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
… ile … ve … Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 19.06.2012 gün ve 242/487 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu 1844 sayılı parselin kadastro tespitinin 26.09.1964 tarihinde yapıldığına, altı payın ölü … oğlu … mirasçıları adına tespit ve tescil edildiğine, pay maliklerinin mirasçılar oldukları anlaşıldığına, davacılar vekili tarafından her ne kadar idari soruşturmada dinlenen tanıkların beyanı ile hüküm kurulduğunu ve bunun doğru olmadığını ileri sürmüş ise de, 29.03.2012 tarihli yargılama oturumunda idari soruşturmada dinlenen 1932 doğumlu tanık … ile 15.12.2011 tarihli oturumda dinlenen 1963 doğumlu …’un bizzat mahkeme huzurunda dinlendikleri, davacının başka bir ilden göç ederek bu köye gelip yerleştiğini, dava konusu yerin daha önce köye ait harman yeri olduğunu, taşınmazlar üzerindeki davacının zilyetliğinin 2000 yılında başladığını ve kayıt malikinin kendilerinden önce yaşayıp öldüğünü açıkladıklarına ve beyanlarında samimi olduklarına, mahkeme huzurunda dinlenen tanıklar, idari soruşturmada dinlenen tanıklar da olsa beyanlarına değer verilmesi gerektiğine, öte yandan kural olarak tapu iptali ve tescil davalarında davanın kayıt malikine, kayıt maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilerek açılması esas olduğuna ve ölü … mirasçıları adına tapu oluştuğu gözetilerek, ölü …’in alınacak veraset belgesiyle mirasçılarının belirlenmesi halinde davanın kayıt maliki bulunan mirasçılarına yöneltilerek dava koşulu açısından davanın açılması zorunlu olduğu halde bu husus gözardı edilerek davada taraf teşkili sağlanmamış ise de, verilen kararın niteliğine
bakıldığında bu eksiklik tamamlansa da sonuca etkili bulunmadığından bu nedenle taraf teşkilinin sağlanması yoluna gidilmesine gerek görülmediğine göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,15 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 02.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.