Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2012/11618 E. 2013/8550 K. 06.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11618
KARAR NO : 2013/8550
KARAR TARİHİ : 06.06.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair … Sulh Hukuk Mahkemesi’nden verilen 18.06.2012 gün ve 155/65 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı … 2005 yılında yapılan kadastro çalışmalarında kendisine dedelerinden intikal eden iki taşınmazın 113 ada 7 ve 10 parsel olarak Hazine adına tespit ve tapuya tescil edildiğini açıklayarak davalı Hazine üzerindeki kaydın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, mahallinde yapılan keşifte dava konusu taşınmazların 114 ada 7 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar olduğu saptanmıştır.
Davalı Hazine vekili, taşınmazlar Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğundan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazlar uzun yıllardan beri kullanılmadığından davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, muristen intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesine göre açılan mülkiyetin aktarılmasına yönelik tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece, zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı benimsenerek davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç doğru olmamıştır. Davaya konu 114 ada 7 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar 16.10.2005 tarihinde Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğundan Hazine adına senetsizden ham toprak vasfı ile tespit görmüş ve tutanakların itirazsız olarak kesinleşmesiyle tapuya tescil edilmiştir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar dava konusu taşınmazların davacının babası tarafından 30-40 yıl süre buğday ekilmek suretiyle kullanıldıktan sonra ölümüyle davacı tarafından da kullanılmaya devam edildiğini ancak keşif tarihine göre son 10 yıldır kullanılmadığını bildirmiş, 11.05.2011 tarihli keşifte dinlenen uzman ziraat mühendisi bilirkişi de taşınmazın tarım arazisi vasfına olup 8-10 yıldan beri tarımsal faaliyette kullanılmadığına dair rapor sunmuştur. Saptanan bu niteliği gereğince tarım arazisi olan taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu tartışmasızdır.
16.11.2005 tarihinde kadastro çalışmaları sırasında senetsizden Hazine adına tespit edilen taşınmazların 20 yıllık zilyetlikle kazanma süresi ve diğer iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının bu tarihten geriye doğru belirlenmesi gerekir. Keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile bu beyanları destekler mahiyetteki uzman ziraat mühendisi bilirkişi raporuna göre, tespit tarihi öncesinde taşınmazların kullanılmadığı süreler 2-5 yıldır. TMK’nun 976. maddesine göre, fiili hakimiyetin geçici sebeplerle kullanılmaması veya kullanma olanağının ortadan kalkması zilyetliği sona erdirmez. Buna göre, taşınmazları kullanmakta iken tütün kotası nedeniyle davacı tarafın tespit tarihinden önce 2-5 yıllık süre ile taşınmazı kullanmamasının iradi terk olarak benimsenmesi olanaklı değildir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından davaya konu taşınmazın tespit tarihinden önce davacının ve babasının 20 yılı aşkın malik sıfatıyla zilyetliğinde olduğu anlaşılmakla davacı yararına zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-2 bendi gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 06.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.