Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2011/7742 E. 2012/4772 K. 24.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7742
KARAR NO : 2012/4772
KARAR TARİHİ : 24.05.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi

… ile … ve … aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının reddine dair …2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.02.2011 gün ve 461/262 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı, miras bırakanı-kocası Tahsin Zor’un babasından intikal eden ve taksimen eşine bırakılan 2100 m2 tarlanın icara verilmek suretiyle veya bizzat ekilerek zilyetliklerinde olduğunu, ölü eşinin kardeşleri olan davalıların Tahsin’in ölümü sonrası taşınmaza elattıklarını, tasarrufuna mani olunduğunu açıklayarak elatmanın önlenilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının yakın miras bırakanı kardeşleri …’in köyiçinden hisse bedeli olarak aldığı taşınmazı 3.kişiye sattığını, nizalı taşınmazın satılan bu yere karşılık kendilerine bırakıldığını, zilyetliğin davalı …’in yurtdışında olması nedeniyle davalı … tarafından sürdürüldüğünü bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasında elbirliği mülkiyetinin devam ettiği, davacının taksim iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, miras hakkına ve zilyetliğe dayalı olarak 2100 m2 taşınmaza elatmanın önlenilmesi isteğinde bulunmuştur. Mahallinde 17.1.2011 tarihinde yapılan keşfi takiben düzenlenen teknik bilirkişinin 26.1.2011 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü 5574,70 m2, B ile gösterilen taşınmaz bölümü 919,11 m2, C harfli bölüm 567,09 m2, D harfli yer 468,41 m2 ve E harfli taşınmaz bölümü ise 176,11 m2 olarak gösterilmiştir. Krokide A, B ve C ile gösterilen kısımların 156 ada 1 parsel dahilinde, D harfli kısmın 2177 ve E harfli bölümün 2339 parsel dahilinde tapuya kayıtlı bulunduğu bildirilmiştir. Uyuşmazlığa konu 2100 m2 taşınmaz bölümünün teknik bilirkişi raporunda gösterilen hangi taşınmaz bölümü olduğu anlaşılamamıştır. Başka bir anlatımla dava dilekçesindeki yüzölçüm ve teknik bilirkişi raporundaki ölçümler örtüşmemektedir. Dosya arasındaki tapu kaydına göre 156 ada 1 parsel, orman sınırları dışına çıkarılarak 19.4.2010 tarihinde Hazine adına tescil edilmiştir. 2177 ve 2339 parselin ise tapu kayıtları dosya
arasında bulunmamaktadır. Mahkemece yapılacak iş, öncelikle uyuşmazlık konusu taşınmazın kesin ve tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesidir. Bundan sonra belirlenecek taşınmazın tapuya kayıt durumu saptanarak, davanın hakka veya salt zilyetliğin korunmasına yönelik olup olmadığının tespiti ve sonucuna göre ilgili hükümlerin tatbikinin düşünülmesi gerekir.
Bundan ayrı, dava konusu taşınmazın davacının kayınpederi-davalıların babasından mı, yoksa annelerinden mi intikal ettiği hususu da belirlenmemiştir. Miras bırakanlara ait mirasçılık belgelerinin getirtilmesi, mahallinde yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının usule uygun şekilde çağrılarak keşif yapılması, uyuşmazlık konusu taşınmazın kimden intikal ettiği, taksim ve takas yapılıp yapılmadığı, zilyetliğin kim tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü hususlarının sorulup belirlenmesi, davada dayanılan 26.10.1984 tarihli anlaşma tutanağı ve 5.6.2001 tarihli taksim tutanaklarının uygulanması ve göz önünde bulundurulması, davacının yakın miras bırakanı Tahsin Zor’a bırakıldığı bilahare satıldığı bildirilen Köyiçindeki parsele ilişkin tapu kaydının getirtilmesi, iddia ve savunma çerçevesinde tüm taraf delillerinin toplanarak değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir.
Kabul şekline göre de; uyuşmazlık konusu taşınmazın ortak miras bırakandan kaldığı ve taksim edilmediği belirlendiği takdirde, intifadan men koşulunun oluştuğunun saptanması halinde davacının payı oranında elatmanın önlenilmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de usul ve yasaya uygun değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 24.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.