Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2011/533 E. 2011/4799 K. 03.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/533
KARAR NO : 2011/4799
KARAR TARİHİ : 03.10.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

… ile … ve Keberli Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair …Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.11.2010 gün ve 518/646 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi … vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili dava dilekçesinde; mevkii ve hudutlarını yazdığı dava konusu taşınmazın müvekkili tarafından davasız, aralıksız 30 yıldır ekilip biçilerek zilyet edildiğini açıklayarak TMK.nun 713/1. maddesine göre müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz 1975 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında 766 sayılı Tapulama Kanununun 2. maddesine göre Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğundan tespit dışı bırakılmıştır.
Davacının tescil talep ettiği yer tespit dışı bırakılan alan içerisinde 6 parça yerden ibarettir. Fen memuru bilirkişinin belirlemesine göre krokide; A harfi ile 7462,07 m2, B harfi ile 3808,15 m2, C harfi ile 7654.01 m2, D harfi ile 9662.42 m2, E harfi ile 2745.80 m2 ve F harfi ile 824.92 m2 olarak gösterilen yerlerin adına tapuya tescilini istemektedir. Toplam tescil talep edilen yer 32.166 m2’dir.
Dava konusu yerlerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve mahallinde yapılan keşifte dinlenen bilirkişilerin beyanına göre de genellikle taşlık nitelik gösterdiği anlaşıldığına göre, öncelikle zilyetlikle kazanılabilmesi için emek ve masraf harcanarak imar ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesi, imar ve ihya işlemleri tamamlandıktan sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesiyle iktisabı mümkündür.
Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar, ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın tespit dışı bırakıldığı 1975 yılından sonra dava tarihinden geriye doğru 20 yıl
öncesine ait 1985 tarihli hava fotoğrafları uygulanmışsa da; bu hava fotoğrafları aynı yer Asliye 1. Hukuk Mahkemesince getirtilen ve 2008/756 Esas sayılı dosyada uygulanan hava fotoğraflarıdır. Dava konusu yeri gösterip göstermedikleri şüphelidir. Ayrıca hava fotoğrafı uygulamasını yapan bilirkişi jeodezi ve fotoğrametri uzmanı (harita mühendisi ) değildir. Elde edilen hava fotoğraflarının stereoskopik hava fotoğrafı olduğu belli olmadığı gibi stereoskop aleti ile de incelenmemiştir.
Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar, ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının kadastrodan sonraki geçmiş yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit dışı bırakılma tarihi olan 1975 tarihinden sonra dava tarihine göre 20 – 25 yıl öncesine ait (1985-1989 yılları arası) 1/20000 veya 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla jeodezi ve fotoğrametri uzmanı marifetiyle incelenmesi gerekir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabileceği bilinmelidir. Mahkemece uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmamış eksik ve usule aykırı bilirkişi incelemesiyle yetinilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş; az önce açıklandığı gibi jeodezi ve fotoğrametri uzmanı marifetiyle dava tarihine göre 20-25 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskop aletiyle incelenmesi ve dava konusu taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyetin başladığı tarihin belirlenmesi olmalıdır.
Mahallinde yapılan keşifte hazır bulunan jeoloji mühendisi bilirkişi ile ziraat mühendisi bilirkişi dava konusu taşınmazların 5 ve 6. sınıf araziler olduğunu açıklamışlar ve toprak örtüsünün kil, silt ve kireç taşı parçalarından ibaret tahmini 20-30 cm kalınlığında olduğunu, toprak örtüsünün altında kireç taşı bulunduğunu, toprak örtüsü ve kireç taşı tabakalarının yatay düzleme 1 ile 15 derece arasında değişen eğime sahip olduğunu, taşınmazların % 5-10 eğimli olduğunu, % 25-30 arasında taşlılık problemi bulunduğunu belirtmişlerdir. Bu tür araziler arazi yetenek sınıflandırmasına göre 5 ve 6. sınıf araziler olup, taşlılık ağır basmaktadır. Uygun bir amenajman uygulanarak çayır ve mera olarak kullanılabilir. Bilirkişilerin belirttiği gibi taşkın altında kalmaları ihtimali de bulunmaktadır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bilirkişilerin vasıflandırdığı arazi yetenek sınıflandırmasına göre 5 ve 6. sınıf arazilerin zilyetlikle kazanılabilmesi için imar ihyasının; uygun amenajman, gübreleme, yüzey akış kontrolü, tohum aşılaması yapılarak sağlanabilir ve ancak çayır ve mera olarak kullanılabilir (Prof. Dr. …, …ve Haritalama, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları).
Mahkemece yapılacak iş; hava fotoğrafı uygulamasının usulüne uygun olarak yapılmasından sonra, ziraat mühendisi ve jeoloji mühendisi bilirkişilerin taşınmazların arazi yetenek sınıflandırması ve vasıflarıyla ilgili görüşlerini birlikte değerlendirerek imar ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda oluşacak kanaat dikkate alınarak dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar vermek olmalıdır. Eksik incelemeyle karar verilemez.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı hükmün 6100 HMK.nun Geçiçi madde 3’ün yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 3.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.