Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2011/5149 E. 2012/1515 K. 06.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5149
KARAR NO : 2012/1515
KARAR TARİHİ : 06.03.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ile …ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Karakoçan Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.12.2010 gün ve 195/410 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı vekili, dava konusu 211 ada 6 ve 212 ada 11 parselin ½ payını davalıların miras bırakanı ve tapu maliki …’dan Karakoçan Noterliğinin 02.03.1971 tarihli satış senediyle vekil edeninin satın aldığını, o tarihten beri taşınmazların ½ payının müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğunu, … ve davalı mirasçılarının taşınmazlarda bir haklarının kalmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazlarda davalıların murisi Sultan adına kayıtlı bulunan ½ müşterek payın iptaliyle vekil edeni adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu taşınmazların muris tarafından davacıya satılmadığını, satış sözleşmesinin muris öldükten sonraki tarihe ait vekalet kullanılarak yapıldığını ve geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının dayandığı satış sözleşmesinde …ya babası ve murisi …’tan intikal eden bilumum tapulu ve tapusuz gayrimenkullerdeki hissesinin devri vaad edilmiş, Karakoçan Noterliğinin 02.03.1971 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Zilyetliğin Devri Sözleşmesi uyarınca dava konusu taşınmazların davacıya satıldığı ve zilyetliği devredildiği iddia edilmiş ise de toplanan delillerden dava konusu taşınmazların Sultan ve Elmas Karahan’a anneleri Hatice Karahan’dan miras olarak kaldığı, Hatice Karahan’a ise … Karahan’dan taşınmazların intikal ettiğinin anlaşıldığı, dava konusu taşınmazların sözleşme kapsamında olmadığı gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 211 ada 6 ve 212 ada 11 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanaklarından: senetsizden, arsa ve çayır niteliğinde, muristen intikalen ve taksimen 20 yılı aşkın zilyetleri bulunan … kızları Elmas ve …adlarına 09.02.2002 tarihinde, ½’ şer paylı mülkiyet şeklinde tespit edildiği ve tespitlerin itiraz edilmeden 08.06.2004 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dava dosyası içinde bulunan nüfus aile kayıtlarına göre; davalıların kök murisi … Karahan 23.04.1952 ve eşi Hatice’de 19.11.1987 tarihinde ölmüştür. Mirasçıları olarak kızları Elmas ve Sultan kalmıştır. Mirasçılardan Sultan 27.04 1989 tarihinde ölerek davalıları mirasçı olarak bırakmıştır.
Karakoçan Noterliğinin 02.03.1971 tarih ve 03178 yevmiye numaralı “Re’sen iki imzalı ve 15.000 lirayı Mutazammın Gayrimenkul Satış Vaadi ve Zilyetliğin Devri Sözleşmesinde” ; 29.12.1970 tarihli vekaletnameye dayanarak Sultan Akçakaya (Karahan) vekili …,”… Okçular Köyü hudutları dahilinde vaki ve muhtelif semt ve mevkilerde kain olup, müvekkili Sultan’ın babası ve murisi …’tan vereseler meyanında kendisine intikal eden ve miras kalmış bulunan bilumum gayrimenkullerdeki hisse’i şayiasının tamamını 15.000 TL. bedelle …’a satışını vaad ediyorum, 15.000 lirayı bugün nakden ve tamamen aldım…” yazılı bulunmaktadır.
Kolonya Başkonsolosluğunun 29.12.1970 tarih ve 4410 C. Nolu” Re’sen Hususi Vekaletname” ye göre, …’ın …’ın, vekili olduğu anlaşılmaktadır. Vekaletname yukarıda belirtilen satış senedinden önce ve muris Sultan’ın sağlığında yapıldığına vekilin azil edilmediğine ve vekaletnamenin sahteliği ileri sürülerek cezai bir koğuşturma yapılmadığına göre vekaletname ve satış senedinin geçerli olduğu anlaşılmaktadır.
Mahallinde 01.10.2009 tarihinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi Kemal Özkan ve davacı tanığı …’ın birbirine benzer beyanlarına göre; dava konusu taşınmazların öncesinde … Karahan’a ait olduğu, taşınmazların yarı payının babası …’tan mirasen kızı …’a kaldığı, Sultan’ın dava konusu taşınmazların yarı payını 1971 tarihli noter satış vaadi ve zilyetliğin devri senediyle davacıya sattığı ve satış tarihinden sonra taşınmazları bir süre davacının zilyetliğinde bulundurduğu belirlenmiştir. Dosya kapsamından; dava konusu taşınmazların davalıların kök murisi …, Karahan’dan kaldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; yukarıda ayrıntıları yazılı bulunan satış vaadi ve zilyetliğin devri senedi, vekaletname, nüfus aile kayıt tabloları, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre; dava konusu taşınmazlar, öncesinde … Karahan’a ait ken, ölümünden sonra mirasçılarına kaldığı mirasçılarından kızı Sultan’ın kendi payını 1971 yılında davacıya satıp, zilyetliğini de devrettiği, satış tarihi olan 1971 yılından 2002 kadastro tespit tarihine kadar 30 yılı aşkın süredir satış bozulmadan taşınmazların yarı payına davacının zilyet olduğu anlaşıldığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına değinilen belgelere uygun düşmeyen değişik düşüncelerle usul ve yasaya aykırı bir şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek haline temyiz eden davacıya iadesine 06.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.