Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2011/3561 E. 2011/5470 K. 27.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3561
KARAR NO : 2011/5470
KARAR TARİHİ : 27.10.2011

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi

… ile … aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair ….Aile Mahkemesinden verilen 24.05.2010 gün ve 1025/521 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR.

Davacı dava dilekçesinde;…Konut Yapı Kooperatifinin 6186 nolu üyeliğine karşılık olan 94 pafta 3736 ada 5 nolu parsel (H ada 14 parsel) üzerinde bulunan apartmandaki ikinci kat 12 numaralı bağımsız bölümün edinilmesinde, Vakıflar Bölge Müdürlüğünün personeline yapılan tahsisle edinildiğini, Eskişehir bağlarında 638 parselde adına kayıtlı taşınmazın satışından elde edilen gelirin kullanıldığını, davalının sonradan dairesini başkasına devrettiğini belirterek tapu kaydının iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; kooperatif üyeliğinin edinilmesinde ve sonrasında aidatların ödenmesinde davacının bir katkısının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın katkı payı alacağına ilişkin bulunduğunu, TMK. nun 227. maddesine göre, eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur, denildiği, kooperatif üyeliğinin 6185 nolu numara ile davalı … tarafından 6.9.1999 tarihinde noterde yapılan sözleşmeyle devralındığı, dairenin 25.10.2007 tarihinde fiilen teslim edildiği ve tapu tahsis işlemlerinin de henüz tamamlanmadığı, davacının da katkısını kanıtlayamadığı gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, işin esası yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Taraflar 30.4.1990 tarihinde evlenmişler, 25.7.2007 tarihinde açılan ve 9.7.2009 tarihinde kesinleşen …Aile Mahkemesinin 2007/297 Esas ve 2008/129 Karar sayılı boşanma kararıyla boşanmışlardır. Yasal bir yıllık süre içerisinde eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini (4722 s.K.m.10/1) ileri sürmediklerine göre, evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK. nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar eşler arasında 743 sayılı TMK. nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten boşanma davasının açıldığı 25.7.2007 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. m.202). Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK m.225/2).
Gerek mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 1.1.2002 tarihinden öncesi edinilen mallar için ve gerekse yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallar için ayîn istenemeyeceği 7.10.1953 tarih 8/7 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı gereğidir. Her iki dönem için davayı açan eş ancak şahsi hak niteliğinde bulunan ve evlilik birliği içinde edinilen mallardan kaynaklanan alacak (katkı payı alacağı veya ortak değerden doğan alacak) hakkını isteyebilir. Yani eşlerin hakkı alacağa ilişkindir. Yapılan bu somut ve hukuki olgular karşısında yukarıda tarih ve sayısı verilen İçtihadları Birleştirme Kararı gereğince ayîn istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek mal rejimi yönünden esastan (kanıtlanmayan) davanın reddine karar verilmiş bulunması doğru değil ise de, dava redle sonuçlanmış olup, hüküm sonucu itibariyle doğru bulunmaktadır.
Davacının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olmadığından reddi ile sonucu itibariyle doğru bulunan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA, ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına 27.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.