Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2011/3439 E. 2012/189 K. 19.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3439
KARAR NO : 2012/189
KARAR TARİHİ : 19.01.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ve … (Mehmet oğlu) ile … (Halil oğlu) aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Ovacık (Karabük) Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 15.03.2011 gün ve 35/22 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … (Halil oğlu) tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü
KARAR
Davacılar dava dilekçesinde; miras bırakan babalarının ¼ pay sahibi olduğu 125 ada 25 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarında davalı adına tespit ve tapuya tescil edildiğini açıklayarak davalı adına olan tapunun iptali ile ¼ payın adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, 17.08.2010 tarihli cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz ile dava dışı başka taşınmazların ortak muristen intikal ettiğini, babasının sağlığında yapmış olduğu paylaşım ile dava konusu taşınmazı kendisine verdiğini, diğer kardeşlerinde kendi paylarını aldığını, 50 yıldan beri her mirasçının kendi payını kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 07.10.2010 tarihli teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 186,79 m2’lik yüzölçüme sahip taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, muristen intikal, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Dava konusu taşınmaz 125 ada 25 sayılı parsel, 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden davalı … adına tespit edilmiş, davacılardan …’in başkaca parselleri kapsayan itirazı üzerine 29.06.2009 tarihli komisyon kararına karşı 30 günlük süre içinde kadastro mahkemesine dava açılmaması üzerine tutanağın 04.08.2009’da kesinleşmesiyle davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Davacılar taşınmazda muristen gelen ¼ payları olduğunu iddia etmiş, keşif mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar da taşınmazın ortak muris…den intikal ettiğini, Halil’in sağlığında dava konusu taşınmaz ile birlikte bu yerin hemen yakınında bulunan yerleri çocukları arasında paylaştırdığını bildirmiş, taksim davacılar tarafından da kabul edilmiştir. Bu halde krokide 25, 26 ,27 ve 36 parsel sayılı yerlerin miras bırakan Halil’e ait iken sağlığında çocukları arasında paylaştırdığı, taşınmazların tapusuz olması nedeniyle TMK.nun 763.maddesi uyarınca mülkiyetin parsel maliklerine geçerek terekeden çıktığı anlaşıldığından miras payına dayalı olarak davacıların bu parsele yönelik iptal ve tescil isteme olanağı bulunmamaktadır.
Bundan ayrı, davacılar dava dilekçelerinde taksimi söz konusu etmeksizin ve taşınmaz üzerinde yer belirlemeksizin paylı mülkiyet kurulmasını talep etmiş olup, yargılama aşamasında mahalli bilirkişilerin ve davacı tanıklarının gösterimleri doğrultusunda, teknik bilirkişi raporunda A harfi ile belirtilen yer dava konusu yapılmadığı yani bağımsız bir istekleri olmadığı, paylı mülkiyet biçiminde istekte bulundukları halde istek dışına çıkılarak HUMK.nun 74. (…nun 26.) maddesine aykırılık oluşturacak biçimde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Anılan maddeler gereğince hakim istekle bağlı olup, ondan fazlasına ve başka birşeye karar veremez. Saptanan olgular karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı …nun Geçici 3.maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.