Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2011/3343 E. 2011/3995 K. 07.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3343
KARAR NO : 2011/3995
KARAR TARİHİ : 07.07.2011

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak

… ile…aralarındaki alacak davasının reddine dair …Aile Mahkemesinden verilen 25.12.2009 gün ve 390/1340 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın emekli ikramiyesi ve ailesinin yardımıyla bedeli tamamen vekil edeni tarafından ödenmek suretiyle satın alındığını, davalı evin satın alınma tarihine kadar çalışmadığı gibi geliri de bulunmadığını, vekil edeninin katkısı ile alınan 2057 ada 2 parselde 2/14 arsa paylı 5 no.lu bağımsız bölümün tamamının karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 5000 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçirilmesinden sonra açıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, boşanma davasının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 28.7.1983 de evlenmiş, 10.1.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 16.11.2006 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Dava konusu bağımsız bölüm 7.12.2000 tarihinde satın alma suretiyle davalı adına kayıtlıdır. TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı iddia edilen tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu taşınmazın edinim tarihine göre, eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlık Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır. Bu durumda 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK.nun 178.maddesinde düzenlenen dava zamanaşımına ilişkin düzenleme eldeki davaya uygulanamaz. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta TMK.nun 5.maddesi yoluyla Borçlar Kanununun başka türlü hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava için öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresini öngören 125.maddesindeki düzenlemenin uygulanması gerektiği açıktır. BK.nun 132. maddesinin 3 fıkrasının 3 bendi uyarınca evlilik (nikâh) devam ettiği sürece alacaklar bakımından eşler arasında zamanaşımı işlemez. Bu bakımdan BK.nun 125 maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı başlağıcı boşanma kararının kesinleştiği tarih olmaktadir. Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde tüm taraf delillerinin toplanması ve uyuşmazlığın esası bakımından karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın edinildiği tarih itibariyle uyuşmazlığın 1.1.2002 tarihinden önceye ilişkin olduğu gözden kaçırılarak yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 07.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.