YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3117
KARAR NO : 2012/744
KARAR TARİHİ : 13.02.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
… ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.12.2010 gün ve 558/962 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak 106 ada 18 parselin tamamı ile 145 ada 47 parsel kapsamında kalan yaklaşık 5 dönümlük taşınmaz bölümünün tapu kayıtlarının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ham toprak niteliğindeki yerlerden olduğunu, kazanma süresi ve koşullarının davacı lehine gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne, 106 ada 18 parsel ile 145 ada 47 parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişi raporunda A ve B harfleriyle gösterilen bölümlerin tapu kayıtlarının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ham toprak niteliğindeki dava konusu 106 ada 18 parsel ile 145 ada 47 parsel, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, ileride ekonomik yarar sağlanması mümkün bulunduğu açıklanarak 1998 ve 1999 yıllarında Hazine adına tespit edilmiş, kadastro tutanaklarının 29.08.2003 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapu kayıtları oluşmuştur.
Dava; TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14.maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar veremeye yeterli değildir. Dava konusu taşınmazlar ham toprak niteliğinde tespit edilen yerlerdendir. Böyle bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar, ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olup hava fotoğraflarının tespit tarihinden geriye doğru 20-25 yıl öncesine ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava tarihine göre 20 – 25 yıl öncesine ait (1970 – 1978 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutalığından tarihleri ayrıca ve açıkça yazılmak suretiyle istenilmesi ve stereoskopla incelenmesi gerekir. Stereoskopik çift hava fotoğrafının stereoskop altında incelenmesi halinde, arazinin üç boyutlu olarak görülmesi, sınırlarının açıkça belirlenmesi ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür. Mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
Mahkemece, ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi veya fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle tespit tarihine göre 20-25 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle uzman bilirkişiler aracılığıyla taşınmaz başında uygulanması, taşınmazın niteliği ve kullanım süresinin ne zaman başlandığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve bilirkişi sözlerinin bilimsel esaslara göre hazırlanan uzman bilirkişi kurulu raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin duraksamaya yol açmayacak şekilde ayrı ayrı belirlenmesi, temyiz incelemesi sırasında gözönünde tutulmak üzere HUMK.nun 366.maddesi (6100 sayılı HMK.nun 290 m.) hükmü uyarınca tescil konusu taşınmaz ve çevresinin resimlerinin çektirilip mahkeme hakimi tarafından onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
Ayrıca dava ; mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Harçlar Kanununun 13/j maddesine göre Hazine harçtan muaftır. Mahkemece bakiye 111.70 TL harcın davalı Hazineden alınmasına karar verilmiş olması da doğru olmamıştır.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.