YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2151
KARAR NO : 2012/290
KARAR TARİHİ : 24.01.2012
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
… ile … aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Malatya 1.Aile Mahkemesinden verilen 28.12.2010 gün ve 874/899 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı … Ovagöl vekili, evlilik birliği içinde edinilen ve davalı adına tapuya tescil edilen 338 ada 75 parselde kayıtlı bulunan 18 nolu meskenin alımına vekil edeninin sayı ve miktarlarını bildirdiği ziynet eşyalarını bozdurarak katkıda bulunduğunu açıklayarak, TMK. nun 227. maddesi uyarınca mal rejiminin tasfiye edilmesini, müvekkilinin davalıya ait taşınmazın edinilmesine ve iyileştirilmesine yaptığı katkının davalıdan tahsilini, ayrıca müvekkilinin katılma alacağının bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmazın edinilmesine katkı nedeniyle müvekkili tarafından yapılan toplam 10.520 TL katkının tasfiyenin sona erdiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak vekil edenine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Ovagöl vekili, dava konusu taşınmazın gerçekte vekil edeninin arkadaşı …’ye ait olduğunu, bankadan kredi kullanmak amacıyla müvekkile satış yaptığını, çekilen konut kredisini, …’nin aldığını ve kredi taksitlerini de Ahmet’in ödediğini, davacının boşanırken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, ev satın almak için bozdurulmasının söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu evde ilk malik …’nin oturduğu, 13 yıldır taşınmazın hiç boşalmadığının tespit edildiği sabit olup tüm bu kanıtlara göre taşınmazın ülkemizde yaygın olduğu üzere bankadan konut kredisi kullanmak üzere el değiştirdiği, ziynet eşyalarının, evin alımı sırasında bozdurulmuş olduğuna dair tanık beyanlarının bu nedenlerle inandırıcı olmaktan uzak olduğu, dava dilekçesinde dava konusu taşınmaza yönelik olarak edinilmiş malların tasfiyesi yönünde bir istek bulunmadığı, davanın ziynet eşyalarının, bozdurularak evin alımına yapılan katkı nedeniyle açıldığı, ziynet eşyalarının veya bedelinin iadesine yönelik bir alacak isteminin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 11.08.2007 tarihinde evlenmiş; 31.07.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve 18.11.2009 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi, TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.
Mahkemece; yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, uyuşmazlık konusu 338 ada 75 parselde kayıtlı bulunan 18 nolu mesken öncesinde … isimli şahsa ait iken, 06.11.2007 tarihinde 43.150 TL bedelle davalıya satıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Tanık beyanları dışında davalının iddia ettiği arkadaşı … ile ilgili herhangi bir ödeme makbuzu, belge ve bilgi bulunmadığına göre, resmi akit tablosunun aksi aynı güçte başka bir delille kanıtlanamadığından dava konusu taşınmazın üçüncü şahıs … adına kredi çekilerek satın alındığının kabul edilmesi doğru olmamıştır.
Davacı ve davalının tanıklarının beyanları ve dosya içinde yer alan düğün fotoğrafları ile bilirkişi raporlarına göre; davacıya, düğününde takılan ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra korunmak amacı ile davalının çalıştığı şirketin kasasına bırakıldığı, bu suretle davalının hakimiyetine geçtiği, davalının düğünden bir kaç ay sonra yanında eşi olmadığı halde çeyrek ve yarım altınların tamamını, bundan bir kaç ay sonra da kalan diğer altınları kasadan aldığı tespit edilmiş ve mahkemece de gerekçeli kararda bu husus kabul edilmiştir.
TMK.nun 6 ve 222/1. maddeleri gereğince herkes iddia ve savunmasını kanıtlamakla yükümlüdür. Öte yandan bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir (TMK m.222/son fıkra).
Uyuşmazlık konusu 18 numaralı mesken edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 06.11.2007 tarihinde satın alınarak davalı adına tescil edildiğine, dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre, davacının değer artış payı ve katılma alacağı isteğinde bulunduğunun kabulü gerekir (TMK. m.227, 231). Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK. m. 229) ve denkleştirmeden (TMK. m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK. m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK. m.231) yarısı üzerinden (TMK. m. 236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması, bundan ayrı ziynet eşyaları bakımından TMK.nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi, bunun için ziynet eşyalarının sayısı, gramları ve nitelikleri itibariyle satıldıkları tarihlerdeki gerçek (sürüm) değerlerinin toplamının saptanması, saptanan bu miktarın, taşınmazın satın alındığı tarihteki toplam değeri karşısındaki katkı oranının bulunması ve bu oranın 18 nolu bağımsız bölümün karar tarihine en yakın tarihte belirlenerek gerçek (sürüm) değeri ile çarpılması sonucu çıkacak miktarın değer artış payı olarak hüküm altına alınması ve bu hususta dosyanın konusunda uzman bilirkişilere verilerek ayrıntılı ve bilimsel rapor alınması ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen yerel mahkeme hükmüne 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 24.01.2012 tarihde oybirliğiyle karar verildi.