Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2011/2006 E. 2011/6220 K. 24.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2006
KARAR NO : 2011/6220
KARAR TARİHİ : 24.11.2011

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

… ile … aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair … Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 28.01.2011 gün ve 333/32 sayılı hükmün Yargıtay’a incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı …, 149 ada 15 parsel ile 164 ada 1 parselin 1980 yılında ölen babası …’a ait olduğunu, mirasçılar arasında yapılan taksimde bu iki parselin davalı … ile kendisine kaldığını, ancak kadastro tespiti sırasında tamamının davalı adına yazıldığını açıklayarak tapu kayıtlarının ½ nispetinde iptaliyle adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, 149 ada 15 parselin ½’sinin davacı …’a ait olduğunu, …’ın hissesini oğlu …’a sattığını; diğer 164 ada 1 parseli babası …’ın sağlığında kendisine verdiğini davacının burada hakkı bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 149 ada 15 ve 164 ada 1 parseller davalı adına mirasen intikal ve taksim nedeniyle tespit görüp tapuya tescil edilmiştir. Aynı gerekçeyle 115 ada 46, 104 ada 3, 107 ada 42, 107 ada 77, 107 ada 74, 115 ada 73, 115 ada 83, 135 ada 98, 133 ada 44, 135 ada 12 parsellerin davalı … adına tespit görüp tapuya tescil edildiği mahkemece Tapu Sicil Müdürlüğüne yazılan 26.11.2010 tarihli müzekkereye verilen cevaptan anlaşılmıştır. Davacı …’ın dışında diğer mirasçılar …’a 142 ada 104, 115 ada 27, 115 ada 65; …’a 115 ada 18, 107 ada 209 parsellerin mirasen intikal ve taksim yoluyla verildiği anlaşılmaktadır. Davacı … adına mirasen intikal ve taksim yoluyla tespit görüp tapuya tescil edilen taşınmaz ise bildirilmemiştir.
Davalı … davaya cevap dilekçesinde 149 ada 15 parselin ½’sinin davacı …’a ait olduğunu kabul etmektedir. Kenan’ın bu yeri bir başkasına sattığı yönündeki savunma, davacı ile üçüncü kişi arasındaki iç ilişkidir. Bu durum davalı …’ın taşınmazı elinde bulundurması hakkını ona vermez. Dava konusu 149 ada 15 parsel yönünden davacı iddiasıyla, davalı savunması aynı yöndedir. Bu parsel yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Dava konusu 164 ada 1 parsel yönünden, davalı, babasının bu taşınmazı kendisine sağlığında hibe ettiğini savunmaktadır. Her iki tarafın ortak tanıkları hibeyi bilmediklerini, murise ait taşınmazların taksim edilip kime hangi yerlerin kaldığı konusunda bilgilerinin olmadığını ifade etmişlerdir. Davalı …’ın murisin sağlığında yaptığı hibe yönündeki savunması ispatlanmamıştır. Taşınmazın muris …’a ait olduğu tartışmasızdır. O halde mahkemece yapılacak iş; bu taşınmazın her iki tarafın üzerinde uzlaştıkları miras taksim sözleşmesine konu edilip edilmediği üzerinde durmak, mahallinde keşif yaparak, taksim sözleşmesinin bu taşınmaza uygunluğunu belirlemek, taşınmazın taksimen kime kaldığı üzerinde durmak, şayet 164 ada 1 parsel taksime konu edilmemişse veya taksim senedi bu taşınmaza uygun düşmüyorsa, bu yerin muristen kaldığı ve davalının savunmasının aksine hibe edilmediği anlaşıldığına göre davacının miras payı yönünden davanın kabulüne karar vermek olmalıdır.
Davacının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı …na 31.03.2011 tarih 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 24.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.