Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2011/1921 E. 2011/6221 K. 24.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1921
KARAR NO : 2011/6221
KARAR TARİHİ : 24.11.2011

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

… ile Hazine ve Malaklar Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair … Sulh Hukuk Hâkimliğinden verilen 17.12.2010 gün ve 279/737 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı …, dava dilekçesinde; mevki ve sınırlarını bildirdiği bir parça taşınmazın 1984 yılından beri malik sıfatıyla zilyedi olduğunu bildirerek, adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşmediğini açıkyarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı Malaklar Köyü Tüzel Kişiliği; davaya katılmadığı gibi, bir cevap da vermemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüyle doğusu yol, batısı yol, güneyi yol ve kuzeyi …kullanımında olan tapulama harici yer ile çevrili taşınmazın davacı … adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapulama çalışmaları sırasında tapulama harici bırakılan taşınmazın TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece kazanma koşullarının davacı yararına gerçekleştiği görüşünden hareketle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. TMK.nun 713/1. maddesine göre tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazların zilyetlik yolu ile kazanılması mümkün olup, mahkemece taşınmazın tapuda kayıtlı olup olmadığı araştırılmadığı gibi, TMK.nun 713/4 ve 5. fıkraları gereğince zorunlu ilanlar da yapılmamıştır. Bu halde taşınmazın tapuda kayıtlı olup olmadığının keşif sonucu düzenlenen teknik bilirkişi raporuna ek kroki eklenmek suretiyle Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, TMK.nun 713/4 ve 5. fıkraları gereğince yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması son ilan tarihinden itibaren üç aylık yasal sürenin dolmasının beklenmesi gerekir.Öte yandan yargılama tutanakları üzerinde yapılan incelemede, tarafların delillerini sunmaları için mahkemece kendilerine süre ve imkan tanınmadığı, 12.10.2010 tarihli keşifte re’sen dinlenen yerel Bilirkişi Mehmet Şahin’in beyanlarına dayanılarak hüküm kurulduğu saptanmıştır. Zilyetlik maddi olaylardan olup 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1. fıkrası uyarınca yerel bilirkişi ve tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür.
Bu bakımdan yerel bilirkişi beyanı ile yetinilerek hüküm verilmiş olması doğru değildir. Öncelikle tarafların tanık ve delillerini liste halinde bildirmeleri için kendilerine süre ve imkan tanınması, ondan sonra belirlenen yerel bilirkişi listesinde yer alan kişiler ile taraf tanıklarının …nun 240, 243. maddeleri uyarınca davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, aynı Kanunun 259. maddesi uyarınca yerel bilirkişi ve tanıkların keşifte dinlenilmeleri, taşınmazın niteliğinin, taşınmaza kimin hangi tarihten beri ne şekilde zilyet olduğunun ve zilyetliğin sürdürülüş şeklinin belirlenmesine çalışılması, beyanlar arasında aykırılık bulunduğu taktirde aynı Kanunun 261. maddesi uyarınca aykırılığın giderilmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı …nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.