Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2011/1585 E. 2012/159 K. 19.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1585
KARAR NO : 2012/159
KARAR TARİHİ : 19.01.2012

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

… ile … (Taşbaşı) aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair İstanbul 4. (Eski Beyoğlu 2.) Aile Mahkemesinden verilen 22.11.2010 gün ve 81/622 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR

Davacı, evlilik birliği içinde satın alma yoluyla edinilen taşınmazın davalı eş adına tescil edildiğini açıklayarak, dava dilekçesinde adresi yazılı taşınmaza ilişkin tapu kaydının kısmen iptali ile ½ payının adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, nizalı taşınmazın vekil edeninin ailesinin desteğiyle alındığını, davacının katkısı bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmazın tapuya kayıtlı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 17.9.1984 tarihinde evlenmiş, 6.10.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 10.6.2009 tarihinde kesinleşmesi üzerine evlilik birliği sona ermiştir. Dava konusu taşınmazın Beyoğlu 12.Noterliğinin 28.3.2002 tarih ve 4093 sayılı satış vaadi sözleşmesiyle 3.kişiden davalı adına satın alındığı, satış vaadi sözleşmesinde nizalı taşınmazın satıcısının Fatih Sultan Mehmet Vakfı adına tapuya kayıtlı 1536 ada 3 parsel üzerindeki tapu tahsis belgesine dayalı hakkını devrettiği açıklanmıştır.
Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, dava konusu taşınmazın edinim tarihi itibariyle eşler arasında TMK.nun 202.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. TMK.nun 219.maddesinin 2.fıkrasında edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleri olarak tanımlanmıştır. Buna göre TMK.nun 236.maddesinde evlilik birliği içinde edinilen mallarda kural olarak her eşin diğer eşe ait artık değerin yarısı oranında hak sahibi olacağı hükme bağlanmıştır. Bundan başka, bir eşin diğer eşe ait her türlü malına yaptığı katkıdan dolayı ise TMK.nun 227.maddesine göre değer artış payı alacağı söz konusu olabilir. Ancak kural olarak mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle gerek katılma, gerekse değer artış payına dayalı istekler, alacaklı eşe sadece bir alacak hakkı sağlar. Nizalı taşınmaz, evlilik birliği içinde davalı tarafından 3.kişiden satın alma suretiyle edinildiğinden, eşler arasında 4721 sayılı TMK.nun 706 (MK.nun 634) maddesi gereğince düzenlenmiş mülkiyetin aktarımı ile ilgili resmi bir sözleşmede bulunmamaktadır. Bu durumda; 7.10.1953 tarih 8/7 sayılı İBK uyarınca taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacı, bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edemez. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın açıklanan nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, değişik gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, hüküm redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğru bulunmaktadır.
Her ne kadar hüküm, yargılama oturumlarında vekille temsil edilen davalı vekili yerine, davalı asile tebliğ edilmiş ise de verilen hüküm karşısında bu eksiklik sonuca etkili bulunmadığından bozma nedeni yapılmasına gerek görülmemiştir.
Davacının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasa hükümlerine sonucu itibariyle uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 4,00 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.