Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2010/6795 E. 2011/3997 K. 07.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6795
KARAR NO : 2011/3997
KARAR TARİHİ : 07.07.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

… ile Ardıçatak Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair … Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.07.2010 gün ve 127/107 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, miras bırakanından intikalen ve taksimen vekil edeninin zilyetliğinde bulunan taşınmazın bir bölümünün ilkokul yapılması şartıyla köye bağışlandığını, halen taşınmaza okul yapılmadığı gibi, vekil edeninin zilyetliğinde bulunan kısmın da bağışa konu yere dahil edilerek köy tüzel kişiliği adına tespit edildiğini açıklayarak, öncelikle 30 yıldan fazladır okul yapılmadığından bağıştan rücu ile parselin tamamına ilişkin, bu talep kabul edilmediği takdirde bağışlanan yer dışında kalan bölüme ilişkin 157 ada 16 parselin davalı köy Tüzel Kişiliği üzerindeki tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … temsilcisi, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, niza konusu taşınmazın öncesinin de tapuya kayıtlı olduğu ve bağıştan rücuya ilişkin hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 157 ada 16 parsel, 3002,66 m2 yüzölçümüyle 25.4.1978 tarih ve 20 sayılı tapu kaydına istinaden … adına 26.3.2007 tarihinde tespitle, itirazsız kesinleşerek 29.6.2007 tarihinde fındık bahçesi vasfıyla tapuya tescil edilmiştir. Dayanak tapu kaydı 3000 m2 yüzölçümüyle ihdasen ilkokul yapılmak üzere köy ihtiyar heyetinin talebi ve Kaymakamlığın onayı ile 25.4.1978 tarihinde köy tüzel kişiliği adına tescil edilmiştir.
Davacı, niza konusu taşınmazın bir bölümünün babası … tarafından ilkokul yapılması şartıyla köye bağışlandığını, kalan kısmın babasının 1969 yılında ölümüyle intikalen ve taksimen zilyetliğinde olduğunu; davalı köy temsilcisi bağışa konu kısma ulaşımı sağlamak üzere bir kısım taşınmaz bölümünün de 5.3.1978 tarihli senetle kendisinden (davacıdan) satın alındığını bildirmiştir. Dosya arasında mevcut köy karar defterinin 3.10.1967 tarih ve 3 sayılı kararında; .. tarafından mevkii ve
sınırları yazılı altmış yılı aşkın zilyetliğinde bulunan taşınmazın 750 m2 bölümünün ilkokul binası yapılmak üzere hibe edildiği belirtilmiştir. 5.3.1978 tarihli senet incelendiğinde ise, davacı … ilkokula geçiş için yol olarak kullanılmak üzere ebatları yazılı taşınmaz bölümün satın alındığının bildirildiği görülmüştür. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, uyuşmazlık konusu taşınmazın öncesinde davacının babası zilyetliğinde bulunduğunu, davacının babasının 1967 yılında köydeki mevcut okulun yetersiz gelmesi nedeniyle 2.okul yapılması amacıyla taşınmazının güneyinde yer alan bölümünü bağışladığını, bilahare bağışlanan bölümün kuzeyinde yer alan ve zilyetliğinde bıraktığı bölümünün ölümüyle miras yolu ile intikal ve taksimen davacı oğluna kaldığını, köy tüzel kişiliğinin davacının zilyetliğindeki bölümden bir kısım yeri de okul yolu olarak kullanmak üzere satın aldığını, ne var ki okulun yapılamadığını, yıllar içinde öğrenci sayısının da azalmasıyla 1994 yılından itibaren köyün taşımalı eğitime alındığını, halen köyde öğrenci de kalmadığını, bağışlanan ve satılan yer dışında kalan bölümlerde zilyetliğin davacı tarafından sürdürüldüğünü, dayanak tapu kaydının nizalı parseli kapsamakla birlikte köye ait bölümün bağışlanan ve satın alınan kısımlar olduğunu açıklamıştır.Teknik bilirkişi 22.3.2010 tarihli raporunda nizalı 157 ada 16 parsel dahilinde A harfi ile gösterilen 750,81 m2 bölümün davacının babası tarafından hibe edilen yer olduğu; D harfiyle gösterilen 394,05 m2 kısmın ise davacı tarafından 5.3.1978 tarihli senetle okul yolu olarak kullanılmak üzere köy tüzel kişiliğine satılan bölüm olduğu; B ve C harfli kısımların ise taşınmazın kalan bölümleri olduğunu bildirmiş ve ekli krokide ilgili bölümleri işaretlemiştir. Ziraatçı uzman bilirkişi raporunda uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerinde 30-35 yaşlarında fındık bahçesi tesis edilmiş olduğu ifade edilmiştir.
Bağıştan dönme bağışlayanın tek taraflı bağışlanana varması gerekli beyanıyla geriye yürüyerek hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır ve rücu sebebinin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 1994 yılında taşımalı eğitime geçildiği, uzun süredir öğrenim çağında çocuk da bulunmadığı bildirildiğine ve bu olguya karşı da konulmadığına göre bağıştan dönmeye ilişkin sürenin geçtiği yönündeki gerekçe yerinde bulunmuştur. Davacı tarafından satış yoluyla davalı köye devredilen bölüm açısından ise dayanılan senet içeriği şart ve rücu koşulu içermemektedir. Belirtilen bölümler açısından köy adına 1978 yılında oluşturulan tapu kaydı da sahih esasa dayanmaktadır. Davacı vekilinin dava konusu 157 ada 16 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişinin 22.3.2010 tarihli rapor ve krokisinde A harfiyle gösterilen 750,81 m2 ve D harfiyle gösterilen 394,05 m2 bölümlerine ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün buna ilişkin bölümünün ONANMASINA,
Dava konusu taşınmazın bütün halderevizyon gören … adına kayıtlı 25.4.1978 tarih, 20 numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı usulüne uygun şekilde yapılan uygulama ile belirlenmiş ise de, bu kayıt idari kararla tesis edilmiş olup, kaydın oluşum tarihine kadar davacı ve miras bırakanı tarafından eklemeli zilyetlik yolu ile taşınmaz edinme şartları gerçekleştiğinden davacı yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, somut olayda dava konusu nizalı parsel dahilinde teknik bilirkişi raporunda B ve C harfleriyle gösterilen bölümlerin davacı ve miras bırakanına ait, hibe ve satış işlemlerinin dışında kalan yerler olduğu, bu bölümler üzerindeki zilyetliğin hiç ara verilmeden bu güne kadar devam ettirildiği ve halen de dava konusu belirtilen kısımların davacının zilyetliği altında fındık bahçesi niteliğinde tarımsal amaçla kullanıldığı, davalı köy tüzel kişiliğinin yukarıda anlatılan hibeden sonra adına idari yoldan tapu kaydı tesis edilirken hibe ve satışla aktarılan miktar üzerine çıkarak hibe ve satışa konu olmayan kısmı da içine alır şekilde tapu kaydı oluşturduğu, davacı ve miras bırakanı, babasının belirtilen bölümler üzerindeki eklemeli zilyetliklerinin kaydın oluşum tarihi 1978 tarihinden geriye doğru yirmi yılı çok aşan bir süreye ulaştığı belirlendiğine göre, dava konusu teknik bilirkişi …tarafından düzenlenen 22.3.2010 tarihli rapor ve krokide B ve C harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerine yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu kısımlar açısından sahih esasa dayanmayan tapu kaydı kapsamında bulunduğundan bahisle bunlara ilişkin davanın reddi doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan dosyasında mevcut teknik bilirkişi rapor ve krokisinde B ve C harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerine ilişkin hüküm bölümünün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 07.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.