Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2010/6238 E. 2011/3715 K. 27.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6238
KARAR NO : 2011/3715
KARAR TARİHİ : 27.06.2011

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Katkı Payı

… ile … Kılıç aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Ümraniye 2. Aile Mahkemesinden verilen 05.05.2010 gün ve 228/459 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR

Davacı … vekili, vekil edeninin çalışmaları karşılığında elde edilen gelirlerle evlilik birliği içinde edinilerek davalı eş adına kaydedilen 5 katlı apartman, 5 daire, 1 dükkan, 200 m2 arsa ve binek araç bedelinin toplam değerleri üzerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin payına düşen 300.000 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faziyle birlikte davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini istemiştir.
Davalı … … vekili ise davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; taraflar arasında görülen boşanmaya ilişkin davanın ret edilerek kesinleşmesi nedeniyle evlilik birliği sona ermediğinden ve mal rejiminin tasfiyesinin de mümkün olmadığı görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün, esası ve avukatlık ücretine ilişkin bölümü davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, 19.08.1992 tarihinde evlendiği anlaşılan tarafların 11.08.2005 tarihinde açılan boşanma davasının reddine ilişkin hükmün 07.01.2010 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle halen evliliklerini sürdürdükleri belirlendiğine ve bu durumda taraflar arasındaki mal rejimi henüz sona ermediğinden mal rejiminin tasfiyesine ilişkin eldeki davanın dinlenme olanağı kalmadığından yerel mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davacı vekilinin buna ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün esasının ONANMASINA,
Ancak, kararın avukatlık ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; eldeki davada mal rejimi sona ermemiş olduğundan, diğer bir ifade ile dava ön şartının bulunmaması sebebiyle reddedildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi gereğince davalı yararına davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunması gerekirken, bu düzenlemenin gözardı edilmesi sonucunda fazla vekalet ücreti tayin edilmesi doğru olmamıştır.Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün avukatlık ücretine ilişkin bölümünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL’ nin temyiz edenden alınmasına 27.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.