Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2010/458 E. 2010/3037 K. 07.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/458
KARAR NO : 2010/3037
KARAR TARİHİ : 07.06.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

… ile … ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair …Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.10.2009 gün ve 161/137 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, miras yoluyla intikal, taksim, satın alma ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak 4105 parsel sayılı taşınmazdaki davalılar adına olan payların iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan … 21.10.2008 günlü yargılama oturumunda davayı kabul ettiğini açıklamış, diğer davalıların tümü davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen senette mirasçıların henüz miras haklarının doğmadığı, doğmayan bir hakla ilgili paylaşımın mümkün bulunmadığı; dolayısıyla söz konusu senede dayanarak hak talep edilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 4105 parsel, senetsizden 25.9.1970 tarihinde miras yoluyla intikal taksim ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı olarak Halil Hilmi Aslan adına tesbit edilmiş, 22.10.1971 tarihinde kesinleşen tutanağa istinaden tapu kaydı oluşmuştur.
Toplanan kanıtlar, tüm dosya içeriği özellikle dava konusu parsele ait tapulama tutanağının incelenmesinden; dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin kaçırılmasından sonra 12.8.2009 tarihinde açılmıştır. Anılan maddedeki 10 yıllık hak düşürücü süre olumsuz dava koşulu olup, tüm def’i ve itirazlardan önce nazara alınır. Davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı belirlendiğine göre davayı kabul etmeyen mirasçılar yönünden davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, değişik gerekçe ile reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de istek redle sonuçlandığından sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün bu bölümünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
Dava; mirasçılar arasındadır. Mirasçılardan … 21.10.2008 günlü yargılama oturumunda davayı kabul ettiğini bildirmiş ve bu kabulü imzasıyla onaylamıştır. HUMK.nun 95. maddesine göre kabul, kesin hükmün neticelerini doğurmaktadır. Hal böyle olunca davayı kabul eden davalı … yönünden bu kişinin miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken bu mirasçı yönünden de yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Çünkü kabul beyanı hak düşürücü süreden önce gelir. Kabule değer vermek gerekir.
Davacı vekilinin buna ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün kabul beyanı bulunan davalı … payına ilişkin bölümünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına 07.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.