Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2010/3259 E. 2010/5630 K. 25.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3259
KARAR NO : 2010/5630
KARAR TARİHİ : 25.11.2010

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı

… ile … aralarındaki katkı payı ve değer artış payı alacağı davasının kabulüne dair …Aile Mahkemesinden verilen 15.04.2010 gün ve 1001/566 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A RA R

Davacı vekili, tarafların 1998 yılında evlendiklerini evlilik birliği içerisinde edinilen 868 ada 1 parsel üzerindeki dubleks daire, 3119 ada 1 parsel üzerindeki fabrika ve 16 AK 062 plakalı otomobilin alınmasına evlenme sırasında takılan ziynet eşyaları ve çocuğun doğumu nedeniyle takılan altınları vermek suretiyle katkıda bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 7500 TL tazminatın dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, taşınmazların alınmasına davacının katkısı bulunmadığını, otomobil ile fabrikanın müvekkiline ait olmadığını, plastik fabrikasında işçi olarak çalıştığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının 868 ada 1 parsel üzerinde bulunan 6 nolu dubleks dairenin edinilmesine ziynet eşyalarını vermek suretiyle katkıda bulunduğu görüşünden hareketle taleple bağlılık ilkesi uyarınca 7500 TL’nın dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 09.09.1998 tarihinde evlenmiş, 16.06.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 31.01.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m).
Davacı taraf, liste halinde verdiği evlilik ve müşterek çocuğun doğumu nedeniyle takılan ziynet eşyaları ve takılarla taşınmazlarla otomobilin edinilmesine katkıda bulunulduğunu ileri sürmüş, mahkemece, otomobil ve 3119 ada 1 parselin davalıya ait olduğunun kanıtlanamadığı, 6 nolu dubleks taşınmazın edinilmesine davacı tarafından 12281.50 TL miktarında katkıda bulunulduğu görüşünden hareketle ve istekle bağlı olmak koşuluyla yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu 868 ada 1 parsel üzerindeki 6 nolu taşınmaz, 14.08.2003 tarihinde ferdileştirme yoluyla davalı … adına tescil edilmiş, 01.06.2005 tarihinde satış yoluyla dava dışı Bahtiyar Özdemir’e devredilmiştir. Eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur (TMK.m.227). Eşlerden birine ait edinilmiş mallar üzerinde, diğer eşin mülkiyet veya diğer bir ayni hak talebi söz konusu değildir. Yani katılma rejiminde; eşlere tanınan hak, ayni bir hak olmayıp, şahsi bir haktır. Sadece mal rejimi sona erdiğinde, eşlerin edinilmiş mallara ilişkin artık değerler üzerinde karşılıklı alacak hakkı vardır (TMK.236.m ).
Yargılama sırasında dinlenen taraf tanıkları evlenme ve müşterek çocuğun doğumu sırasında takılan ziynet eşyaları ve takıların miktarı hususunda bir açıklama yapmadıkları gibi davacı tarafça bu hususta herhangi bir fatura ve belge de ibraz edilmemiştir. Davalı tanığı Semra Argın ise, evlilik sırasında sadece bir adet bileziğin bozdurulduğunu bildirmiştir. Bu açıklamalara göre, taraflarca 1 adet bileziğin bozdurularak evlilik birliği içerisinde edinilen 868 ada 1 parsel üzerindeki 6 nolu taşınmazın alınmasında kullanıldığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup diğer ziynet eşyaları ile takıların taşınmazın edinilmesinde kullanıldığı kanıtlanamamıştır.
Davacıya ait bilezik, TMK.nun 220/2. bendi uyarınca onun kişisel malı olup, bozdurulması sonucu elde edilen para ise aynı maddenin 4. bendi gereğince kişisel mallar yerine geçen değer niteliğindedir. Satınalma tarihi itibariyle dava konusu 6 nolu bölümün sürüm değeri inşaatçı bilirkişi tarafından 70.000 TL olarak belirlenmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; dava konusu 6 nolu dairenin edinildiği 2003 yılındaki katkıda kullanılan bileziğin değeri kuyumcu bilirkişiye tespit ettirilerek o tarihteki binanın değeri ile bileziğin toplam mikarı karşısındaki katkı oranı saptanmalı, bulunan bu oran binanın belirlenecek tasfiye tarihindeki (karara en yakın tarih) değeri ile çarpılarak (TMK.227.m.) çıkacak miktar değer artış payı alacağı olarak davacıya ödenmelidir. Davacının kişisel malı ile yaptığı katkı sonucu belirlenen değer artış payı alacağı çıktıktan sonra, kalan miktarının edinilmiş mal olduğunun kabulü gerekir.
Davacının bundan ayrı bir de katılma alacağı bulunmaktadır. Taşınmazın edinildiği tarih itibarı ile edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğundan eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden davacının kişisel malı niteliğindeki bilezikle yapmış olduğu katkıdan kaynaklanan mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak hüküm kurulması gerekir.
Kabule göre de davacı yan, davanın açıldığı tarihten itibaren yasal faize karar verilmesini istemiş, mahkemece dava tarihinden geçerli olarak yasal faize hükmedilmiştir. TMK.nun 225.maddesine göre, evliliğin boşanma ile son bulması halinde mal rejimi dava tarihi itibariyle sona erer. Ancak, TMK.nun 239.maddesinde, katılma alacağı sürüm değeri nazara alınarak belirlendiğinden aksine bir anlaşma yok ise tasfiye tarihi olan katılma alacağı davasının karar tarihi itibariyle faiz yürütüleceği hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, davanın kabulüne karar verildiği takdirde faizin başlangıç tarihinin, katılma alacağı davasının hükme bağlandığı 15.04.2010 tarihi olması gerekirken eldeki dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 112,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 25.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.