Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2010/2415 E. 2010/2509 K. 13.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2415
KARAR NO : 2010/2509
KARAR TARİHİ : 13.05.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali tescil ve katkı payı alacağı

… ile … ve … aralarındaki tapu iptali, tescil olmadığı takdirde katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Darende Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.06.2009 gün ve 90/64 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, tarafların 1986 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen 557 ada 2 parselin 1995 yılında satın alınarak üzerine ev yapıldığını, vekil edeninin arsanın alınması ve binanın yapılmasına katkıda bulunduğunu açıklayarak taşınmazın tapu kaydının 1/2 oranında iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın dava tarihindeki değeri belirlenerek değerinin yarısının yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuş; davalı …, yargılama oturumlarında temsil olunmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 8698.00 TL katkı payı alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, davalı … hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 743 sayılı TMK. nun 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde evlilik birliği içerisinde edinilen mala yapılan katkıya ilişkin katkı payı alacağı davasıdır. Eldeki dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra 23.09.2006, boşanma davası ise 12.08.2003 tarihinde açılmıştır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır.
Şu halde Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (Yargıtay H.G.K.nun 16.11.2005 tarih ve 2/673-617
sayılı kararı) Bu açıklama karşısında; davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 281,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 13.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.