Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2010/2246 E. 2010/5301 K. 04.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2246
KARAR NO : 2010/5301
KARAR TARİHİ : 04.11.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil

… ile …, … ve Değirmenaltı Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen de karar verilmesine yer olmadığına dair Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.12.2009 gün ve 232/509 saylı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … ve … vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanıma uygun yerlerden olmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 6.5.2008 tarihli rapor ve krokisinde B harfi ile gösterilen 9755,35 m2 taşınmaz bölümünün davacı adına tesciline; A harfi ile işaretlenen bölümün dava konusu edilmemiş olması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hükmün, kabule ilişkin bölümü davalı … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın kabulüne ilişkin önceki hüküm davalı … vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 17.4.2007 gün ve 2007/2193 Esas, 2007/2436 Karar sayılı ilamı ile özetle “….Davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde bulunmadığı, ancak hükme esas alınan krokinin infaz kabiliyeti olmadığı, kadastro çalışmalarının yapıldığı bildirildiği halde paftadaki yerinin gösterilmediği…” gerekçesiyle bozma sevk edilmişti. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde bozma sonrası yapılan keşif sırasında, niza konusu taşınmazın bulunduğu yerden inşa halindeki çevre yolunun geçtiği tesbit edilmiş, keşif sonrası davaya dahil edilen Karayolları Genel Müdürlüğünden getirtilen kamulaştırma haritası ve krokisi teknik bilirkişiye tevdii edilerek, dosya üzerinde yapılan inceleme ile taşınmazın kamulaştırma planı dahilinde kalan kısmı belirlenmiştir. Teknik bilirkişinin 2.4.2009 tarihli ek raporunda uyuşmazlık konusu taşınmazın kamulaştırma planı kapsamında kalan bölümü tesbit edildiği halde bu bölüm bakımından da tescil kararı verilmesi doğru değildir.
Öte yandan, dava konusu taşınmaz 1958 yılında yapılan kadastro çalışmalarında kıraç ve taşlık olarak tesbit dışı bırakılmıştır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bu tür yerler emek ve para harcanmak suretiyle imar-ihya edilerek kültür arazisi haline getirilmek ve TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerinde belirtilen tüm olumlu ve olumsuz koşulların gerçekleşmesi halinde edinilebilir. TMK.nun 713/1 maddesine dayalı tescil davaları kamu düzeni ağırlıklı davalar olup, bozma ilamına uyulmakla taraf yararına usuli kazanılmış hak doğurmaz. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 30 yılı aşkın süredir davacının zilyetliğinde olduğu yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından ifade edilmişse de, imar-ihya hususunda açıklama yapılmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, mahallinde yeniden keşif icrasıyla dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle niteliği, imar-ihya çalışmalarının yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa ne zaman ve kim tarafından çalışmalara başlanıldığı, ne şekilde sürdürüldüğü ve imar-ihya çalışmalarının ne zaman tamamlandığı, taşınmaz üzerinde zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak belirlenmesi; teknik bilirkişiler tarafından nizalı taşınmazın bulunduğu yerden geçen karayoluna ilişkin kamulaştırma belgeleri ve krokinin uygulanması; ziraatçı uzman bilirkişiden taşınmazın niteliğini belirtir, komşu taşınmazlarla mukayeseli, denetime elverişli ve ayrıntılı rapor alınması; dava konusu taşınmazın batısında yer alan Bitlis Deresi nedeniyle jeolog bilirkişiden nizalı taşınmazın derenin aktif yatağı veya etki alanında kalan yerlerden olup olmadığı hususunda görüş alınması, bundan sonra toplanacak deliller ve tüm dosya kapsamı gözönünde tutularak sonucuna göre hüküm kurulması; kazanma koşullarının oluştuğunun belirlenmesi halinde kamulaştırma planı kapsamında kalan taşınmaz bölümleri kamu emlakine dönüştüğünden bu gibi yerler bakımından mülkiyetin tesbitine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmesi ve 20 yıllık kazanma süresinin imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren hesaplanması gerekir.
Davalı … vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.