Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2009/7190 E. 2010/2859 K. 31.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/7190
KARAR NO : 2010/2859
KARAR TARİHİ : 31.05.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

… ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair…Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 21.10.2009 gün ve 415/494 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı miras yoluyla intikal, taksim ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedenlerine dayanarak, Hazine üzerinde kayıtlı bulunan 171 ada 370 parselin dört dönümlük kısmına ait tapu kaydının iptaliyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüyle 171 ada 370 parselin teknik bilirkişiler … ve …Bölge tarafından düzenlenen 01.10.2009 tarihli krokide A harfiyle gösterilen 3350,59 m2 yüzölçümündeki kısmına ait tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 171 ada 370 parsele ait kadastro tutanağından; senetsizden, hiç kimse tarafından kullanılmadığı, tarım alanına dönüştürülmesi ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğu muhtar ve bilirkişi beyanlarından anlaşılmakla 23.12.2004 tarihinde, 1.218.142,41 m2 yüzölçümünde ve “Ham Toprak” niteliğiyle Hazine adına tesbit edildiği, tutanağın 11.04.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dava; miras yoluyla intikal, taksim ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuksal sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu görüşünden hareketle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Dava konusu taşınmaz tapulama çalışmaları sırasında 171 ada 370 parsel kapsamında ve “Ham Toprak” niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiş olup, böyle bir yerin TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddeleri hükümlerine göre, tapu kaydının iptali ve tapuda tesciline karar verilebilmesi için; kadastro tesbit tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile anılan maddelerde belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için kadastro tesbit tarihi olan 2004 yılından 20-25 yıl öncesine ait ( 1979-1984 yılları arası) ölçekli ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları merciinden celp edilip, keşifte uzman bilirkişiler tarafından uygulanmalı ve stereoskop altında incelenmelidir. Bu inceleme sonucunda arazinin üç boyutlu olarak görülmesi, taşınmazın sınırlarının belirlenmesi ve ekilmeyen bakir alanların net bir biçimde tesbitinin yapılabilmesi mümkün olacaktır. (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınlarından Doç. Dr. Mahmut Yüksel’in Toprak Etüd ve Haritalama kitabının 1995 yılı baskısı sh:53)
Hava fotoğraflarından yararlanmanın amacı az önce de açıklandığı gibi, taşınmazın sınırlarının ve üzerinde hangi tarihte zilyetlik yoluyla tasarrufta bulunulmaya başlandığının belirlenmesidir. Hava fotoğraflarının stereoskopik olması ve stereoskop aleti altında incelenmesi, taşınmazın üç boyutlu olarak görülmesi ve hangi tarihte zilyetliğe başlandığının tesbiti mümkün olacaktır.
Mahkemece yapılacak iş; izah edildiği gibi, kadastro tesbit tarihine göre 20-25 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarını usulüne uygun bir biçimde yetkili mercilerden getirtilerek ve uzman bilirkişiler marifetiyle mahallinde yapılacak keşfi müteakip taşınmazın yeri ve hudutları belirlendikten sonra hava fotoğraflarını stereoskop aleti altında inceletmek ve sınırları itibariyle kadastro tesbit tarihinden geriye doğru 20 yıl önce zilyet edilip edilmediğini belirlemek olmalıdır.
Ayrıca; dava konusu taşınmazın keşfi izlemeye yarayacak ölçekli krokisinin yanında niteliği bakımından açıklayıcı olması için HUMK.nun 366. maddesine göre taşınmazı ve çevresini gösterir renkli fotoğraflarının çektirilerek mahkeme hâkimince onaylandıktan sonra dosya içerisine konulması gerekir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.