Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2009/7140 E. 2010/1447 K. 30.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/7140
KARAR NO : 2010/1447
KARAR TARİHİ : 30.03.2010

MAHKEMESİ : … Asliye Hukuk Mahkemesi

B.. K.. ile S.. K.. ve S.. D.. aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan tespit davasının kabulüne dair … Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 08.07.2009 gün ve 600/489 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.03.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili Avukat …geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı B.. K.. vekili, vekil edeninin eşi olan …’ın 27.3.2005 tarihinde..’de vefat ettiğini, …’a ait T.C. Merkez Bankası Ankara Şubesinde 191407 nolu hesapta bulunan mevduatın ½ payına isabet eden bölümünün edinilmiş mallara katılma rejimi gereğince sadece vekil edenine, kalan ½ paya isabet eden bölümün de tüm yasal mirasçılara hisseleri oranında ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili ise, vekil edenleri ile davacının miras bırakanı olan Cengiz adına kayıtlı olan hesapta bulunan paranın tasarruf edilmesinde davacının herhangi bir katkısının bulunmadığını, dolayısı ile dava konusu hesapta bulunan para üzerinde yasal mirasçı olan tarafların hisseleri oranında hak sahibi bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mal rejiminin tasfiyesini sağlama amacıyla açılmış tespit isteğine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (Yargıtay H.G.K.nun 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı) Görev hususu kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir.
Davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

Davalılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 11.000,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 30.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.