Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2009/5841 E. 2010/780 K. 16.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5841
KARAR NO : 2010/780
KARAR TARİHİ : 16.02.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

… ile … ve … aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair …Sulh Hukuk Hâkimliğinden verilen 24.06.2009 gün ve 156/315 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde 216 ada 6 parselin devamı niteliğinde olan 50 m2lik tescil harici bırakılan taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, zilyetlik şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … Temsilcisi, dava konusu yerin yol niteliğinde olmadığını, davacı ve eşi tarafından önceden beri sahiplenildiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 23.06.2009 tarihli teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 34.19m2 lik taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı … temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı kadastro çalışmaları sırasında yol olarak paftasında gösteren taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesi hükmüne göre yol, meydan ve köprü gibi orta malları haritasında gösterilmekle yetinilir. Taşınmazın haritasında yol olarak gösterilmesi bir kadastro işlemi olup kadastro tutanağı düzenlenmediği için böyle bir işlem tesbit dışı bırakma işlemi niteliğindedir. Böyle bir yerin TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddesi hükümlerine göre tapuya tesciline karar verilebilmesi için Yargıtayın yerleşmiş kararlarına göre haritasında yol olarak gösterildiği tarihten itibaren 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edilmiş olması gerekmektedir.
Somut olayda dava konusu taşınmaz 06.03.2006 tarihinde paftasında yol olarak gösterilmek suretiyle belirtilmiştir. O tarihten 11.05.2009 dava tarihine kadar kazanma süresi ve koşulları geçmemiştir. Davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.Davalı … Temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA, 16.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.