Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2009/5371 E. 2010/1120 K. 18.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5371
KARAR NO : 2010/1120
KARAR TARİHİ : 18.03.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

… ile … (Mor) ve … aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kars 2.Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 07.05.2009 gün ve 411/149 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı … (Mor) vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı …, evlilik birliği içinde edinilen … plakalı aracın davalı … adına tescil edildiğini, yine Atakonut Yapı Kooperatifindeki hissenin davalı … adına kayıtlı bulunurken danışıklı olarak davalı …’e devredildiğini, 9677 TL’lik ev eşyasının da vekil edenince satın alındığını açıklayarak muvazaalı hisse devrinin iptali ile eski haline getirilmesine, kooperatif hissesi ile aracın ½ paylarının iptali ile vekil edeni adına tesciline ve ev eşyasının yarısının aynen iadesine; bu istekleri kabul edilmediği takdirde ise değerlerinin ½’ si karşılığı 37.500 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile kendisine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … (Mor) vekili, kooperatif hissesi ile aracın alımına davacının katkısı bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, kooperatif hissesini bedeli karşılığında satın aldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı …’e ilişkin davanın reddine; davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, 24.273 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı … (Mor) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava katkı payı alacağına ilişkindir. Taraflar 1997 yılında evlenmiş, 10.12.2003 tarihinde açılan boşanma davasının Kars 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/ 469 Esas, 2004/ 446 Karar sayılı hükmü ile kabulü üzerine 10.3.2005 tarihinde kesinleşmekle evlilik birliği son bulmuştur. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır.Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (H.G.K. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı). Açıklanan nedenle davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken bu husus gözden kaçırılarak Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi ) sıfatıyla yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Davalı … (Mor) vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 327,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 18.3.2010 tarihinde oybirliğiyle kaar verildi.